Sevgili Dost, İnsan yoktu ve sınır yoktu. İnsan geldi ve elindeki tebeşirlerle sınırlar çizmeye başladı. Daireler, dikdörtgenler, üçgenler çizdi. Etrafını çizdiği alanların kenarına, Benim tabelasını da iliştirmeyi ihmal etmedi. Bir yere ilk olarak gelmek, oraya sahip olmaya yetmiyordu. Bu yüzden ne tebeşiri elinden düşürdü ne de çizilen daireler birbiriyle kesişmediği sürece geometrinin mutluluğuna bir gölge düştü. Ama ne zaman iki çember birbiri içine geçti ve ne zaman iki Benim çakıştı, o zaman sınır taşları yerinden oynadı ve sökülerek mancınıklara dolduruldu. - Sayfa 79, 80
Diğer A. Ali Ural Sözleri ve Alıntıları
- İnsan tekerleği bulduğu zaman başına neler geleceğini bilseydi, bakmadan arkasına yuvarlardı onu ıssız bir yere. İnsanın elinden gelseydi, düğümlerdi yolları ıssız bir yerde.
- "başımı alıp gitmek istiyorum" cümlesi kimbilir hayatımızın kaç kilidini kurcalamış açayım derken kaç yeni kapı örtmüştür üstümüze...
- kararma yağmayacaksan, kürek çekme mahkumu olmayacaksan,sorma tahammülün yoksa cevaba,saati kurma, durduracaksan!
- ölülerimizi hep hatırlayacağız, dirilerimizi unutsak da. olsun, onlarda ölecekler...
- "Gökten üç elmada düşebilir üç yıldırımda. Dudakların nasıl kıpırdadığına bağlı."
- Sevgili dost
Herkesin seviyormuş gibi yaptığı; ancak sevginin ne olduğunu pek az kimsenin bildiği bir zamanda yaşıyoruz. - Sevgili dost
Postanedeki memur, kağıt parayı ışığa tutarak "sahte" olduğunu anladı. Sen nasıl ayıracaksın sahteyle gerçeği. Acaba nasıldır sahtesi basılamayacak dostluğun resmi..? - Sevgili Dost;
Bildiği şehirlerden bilmediği şehirlere, bildiği yüzlerden bilmediği yüzlere sığınmayı aklından geçirmemiş kaç insan vardır? - Sevgili Dost,
Kalbinin hala güneş görmemiş tenler kadar beyaz olduğunu biliyorum... - Sevgili Dost,
Yüzümüzdeki tebessüm, hangi sevincin gecikmesi acaba?