Seve seve itiraf edeyim sana, zira bu konuda bana söyleyeceğini biliyorum, çocuklar gibi gününü gün eden, oyuncak bebeklerini yanlarında sürükleyen, soyup giydiren, annenin şekerli ekmeği sakladığı dolabın çevresinde büyük bir saygıyla sessiz dönenen, arzu ettikleri şeyi en sonunda ele geçirince, avurtlarını şişire şişire yiyerek, daha daha! diye bağıranlar en mutlu kişilerdir. ? Bunlar mutlu yaratıklar. Paçavra uğraşlarına ya da giderek kendi meraklarına muhteşem isimler vererek, bunları insan soyuna onların iyiliği ve refahı diye satanların da keyfi yerindedir. ? Ne mutlu, bunu yapabilene! Ama husu içinde bunun insanı nereye götürdüğünü görense, tuzu kuru vatandasın, kendi küçük bahçesini budayıp cennete çevirdiğini, mutsuz olanın bile, sırtındaki yükle ahlayıp oflayarak ilerlemeye çalıştığını ve hepsinin, su günesin ışığını bir dakikacık daha uzun görmek için aynı isteği duyduğunu bilense ? evet, o sakindir ve kendi içinde kendi dünyasını kurar ve bir insan olduğu için, o da mutludur. Sonra, ne kadar darda olsa bile, yüreğinde yine hep özgürlüğün ve istediği zaman bu zindanı terk edebilmenin tatlı duygusunu tasır.
Diğer Johann Wolfgang von Goethe Sözleri ve Alıntıları
- Adımlarını hızlandıran şey, gizliliği öğrenme isteğidir.
- Aydınlıklarda bir şeyler bulmak bir şey anlatmaz. Çünkü sırlar karanlığın bağrındadır.
- Lanet olsun, ruhun kendisine dair beslediği o yüksek düşünceye.
Lanet olsun, duygularımızı zorlayan görünüşlerin göz alıcılığına.
Lanet olsun, düşlerimizde bizi aldatan ve bir ömür boyunca da aldatacak olan onur hülyasına.
Lanet olsun, mal mülk, kadın, çocuk, uşak ve hizmetçi biçiminde bizi okşayabilen şeylere.
Lanet olsun, bizi gömüleriyle korkusuz işlere yönelten ve anlamsız eğlenceler için altımıza yatak seren servete.
Lanet olsun, üzümlerdeki iksire.
Lanet olsun, aşkın o en yüce hazzına.
Lanet olsun ümide, lanet olsun imana ve lanet olsun, her şeyden önce sabra... Lanet! - İnsan neyi bilmezse ona gerek duyuyor ve neyi bilirse onu kullanamıyor!
- İnsanların her yerde çile çektiklerini ve yalnızca bir-iki kişiyle sınırlı insanların mutlu olduğunu binlerce kitaptan mı öğreneceğim?
- En masumhane bir gezintin bile binlerce böceğin hayatına mal olur. Bin bir zahmetle meydana gelmiş karınca yuvalarını bozmak, küçük bir alemi mezera çevirmek için bir adım yeterlidir.
- Nasıl oluyor da insanı mutlu eden bir şey aynı zamanda yıkımının da nedeni oluyor?
- İnsan kaderi denilen şey, bütün acılarına sonuna kadar katlanmaktan ve kasesini son damlasına kadar içmekten başka nedir ki?
- Kuşkusuz haklısın can dostum; insanlar , niçin böyle yaratılmış olduklarını artık Tanrı bilir, önemsiz, kayıtsız kalınabilecek bir şimdiye katlanmak yerine, hayal gücünün olanca gücüyle geçmiş kötü anılarını geri çağırmaya uğraşmasalardı, insanlar arasındaki acılar daha az olurdu.
- 'İki insan rastgele birbirine yaklaşır, sonra bir şeyler duyarlar ve orada biraz kalırlar.Sonra bir sergüzeşte dalarlar. Önce bir mutluluk hissi doğar, sonra saldırılar başlar, derken bir hayranlık meydana gelir ve arkasından da dert başlar.