Selim , ordusu ile İstanbul'dan çıktı, ordusunun yorulduğunu ve akşamın karanlığının çöktüğünü gördüğünde Gebze'de ilk molayı verdi. Ordunun geçtiği yollar bağlık bahçelikti. Asmalar salkım salkım olgun üzümlerle, ağaçlar kırmızı elmalarla doluydu.Yavuz Selim , 'Acaba askerim, sahibinden izinsiz üzüm ve elma koparıp yer mi?' diye kendi kendine düşüncelere daldı. Bir müddet bu düşüncelerle tereddüt içinde kaldıktan sonra yeniçeri ağasını huzuruna çağırdı ve ' Ağa! Fermanımızdır. Bütün yeniçeri, sipahi ve azap askerinin heybeleri yoklansın. Heybesinden bir elma ve üzüm salkımı çıkan asker, derhal huzurumuza getirilsin!' dedi. Yeniçeri ağası, 'Ferman sultanımındır,' diyerek ayrıldı. Yeniçeri ağası, saatlerce heybeleri araştırdıktan sonra, Sultan Selim'e geldi, 'Hünkarım! Askerin heybelerini araştırdık, asmaları ve elma ağaçlarını inceledik. Heybelerde üzüm veya elma bulamadık. Asma ve ağaçlarda da koparılma izlerine rastlamadık,'dedi.Bu habere Sultan Selim çok sevindi, hemen olduğu yerde şükür secdesi yaptı. Sonra ellerini açtı, 'Allah'ım sana sonsuz hamd-ü senalar ederim. Bana haram yemeyen bir ordu ihsan eyledin. Eğer askerlerim içinde bir tek kimse, sahibinden izinsiz bir elma koparıp yese idi, Mısır Seferi'nden vazgeçerdim,' dedi.
Diğer Mürvet Sarıyıldız Sözleri ve Alıntıları
- Aşkın karşılıksız kalmasının ne demek olduğunu o da anlasın. Güneşe yakınken yanmanın: uzaklaşınca üşümenin manasını çözsün kendince. Bir el uzatımı kadar yakınken bağdat kadar uzak olmanın acısını çeksin.
- Yasamak icin once okuman gerek!
- "Ask" demisti; "Yoklugunda buldugun sevgilinin hayaliyle kendindeki gucu kesfetmektir. onun hayaliyle avunup ic dunyanda kendini bulmak icin yolculuga cikmaktir. Onun hayaliyle avunup ic dunyanda kendini bulmak icin yolculuga cikmaktir. Onu bulmak icin ciktigin bu yolda iki sansin var; ya kendini bulacaksin ya da onu ve kendini kaybedeceksin!"
- Kalpte yanan aşk ateşini, söndürecek suyun gözyaşları olduğunu biliyordu. Ağladıkça yüreğindeki yangın sönsün istedi.
Zaman, acıyı dindirirmiş, kabuk bağlatırmış kanayan yüreğe. Unuturmuş insan. Ah, yeryüzüne şerh düştüğüm sevgili! Bir kere güler yüzle baksaydın bana, bir kere beni gören gözlerinde kendimi bulsaydım. Bu kadar yanar mıydı yüreğim? Senin yokluğuna alışmak kolay mı? - Haykırmak istedi sevgilisine zamanın ne kadar yakıcı olduğunu. İçinde ne varsa her şeyi yakıp kül ettiğini.
- Haykırmak istedi sevgilisine zamanın ne kadar yakıcı olduğunu. İçinde ne varsa her şeyi yakıp kül ettiğini.
- Sozler yalan soyler ama davranislar asla
- Her ikisi de aşk üzerine bildikleri her şeyi unuttu ve kendi aşklarının destanını yazmaya başladı.
- Aşkın karşılıksız kalmasının ne demek olduğunu o da anlasın. Güneşe yakınken yanmanın: uzaklaşınca üşümenin manasını çözsün kendince. Bir el uzatımı kadar yakınken bağdat kadar uzak olmanın acısını çeksin.
- Yasamak icin once okuman gerek!