Sandığı açıyor aman tanrım! Nasıl bir kâğ - AlıntıSöz

Sandığı açıyor aman tanrım! Nasıl bir kâğıt yığını, gizli işaretler ve şifrelerle dolu içinden çıkılmaz bir karışıklık, kendini oyalamak için yazılar yazan bir yazarın karaladığı karmakarışık bir sürü kağıt! En kolay ve en okunaklı yazılmış el yazmalarından bir kaçını seçiyor aralarından, temize çekmek için; sonunda, bu vefalı adam da usanıyor: Uğraşmaktan vazgeçerek ?Yapılacak bir şey yok?, diye yazıyor Lucien Leuwen adlı romanın üstüne; Stendhal?ın otobiyografisi olan Henri Brulard?ı da aynı şekilde, bu da işe yaramaz diye bir yana itiyor. Şimdi bütün bu karmakarışık kağıt yığınını ne yapmalı? Colomb hepsini yeniden sandığa koyuyor ve sandığı Stendhal?ın bir gençlik arkadaşına, Crozet?ye yolluyor; o da Grenoble Kütüphanesine gönderiyor. Orada, kütüphanelerde geçer olan eski kurallara göre her fasikül etiketleniyor, numaralanıyor, gereken şekilde damgalanıyor ve katologlanıyor; Resguitescat in place! [ husur içinde uyusun] Altmış büyük cilt, Stendhal?ın bütün hayatının eseri, kendi elleriyle yaratmış olduğu hayatlar, bütün bunlar şimdi, büyük bir kitap mezarlığında yatıyor ve toz, onları rahat, rahat örtebilir. Çünkü kırk yıl boyunca, hiç kimse bu yazılı kağıt yığınını uykudan uyandırmak için elini toza bulamaya kalmayacaktır.

Diğer Stefan Zweig Sözleri ve Alıntıları