Romalı bir düşünüre nasıl ölmek istediğini sorduklarında damarlarını ılık banyo içinde kesip açacağım söylemişti. Bunun kolay olacağını sanıyordum, küvete uzanıp bileklerimde çiçeklenen kızıllığın berrak suyun içinde dalga dalga kabarışını izleyerek gelincik rengi köpüklerin altına kayıp uykuya dalacaktım. Ama iş bunu yapmaya gelince, bileğimin derisi gözüme öylesine beyaz ve savunmasız göründü ki bir türlü yapamadım. Sanki asıl öldürmek istediğim şey o derinin altında ya da başparmağımın altında atan o ince mavi damarda değil, başka bir yerde, daha derinde, daha gizli ve ulaşması çok daha güç bir yerdeydi. İki hareket yeterliydi. Bir bilek, sonra öbür bilek. Jileti bir elden ötekine geçirmeyi de sayarsak üç hareket. Sonra küvete girip uzanacaktım. Ama aynadaki insan felç olmuş ve hiçbir şey yapamayacak kadar budalaydı.
Diğer Sylvia Plath Sözleri ve Alıntıları
- Bir erkeğin evlenmeden önce bir kadına verdiği tüm güllere, öpücüklere ve akşam yemeklerine karşın, gizliden gizliye istediği tek şey, evlilik işlemleri biter bitmez kadının mutfak paspası gibi ayaklarının altına serilmesiydi.
- Sırça Fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalmış biri için dünyanın kendisi kötü bir düştür
- Bir gün bir yerde -okulda,Avrupa'da,herhangi bir yerde- o boğucu çarpıtmalarıyla sırça fanusun yeniden üzerime inmeyeceğini nasıl bilebilirdim?
- Bir şeyin öldüğünü ve özgür olduğunu düşünürsün ve sonra onu içine çöreklenmiş sana gülerken bulursun.
- Bu rüyanın siyah deri ceketli adama ait olduğunu nereden bildiğimi soracaksınız. Bilmiyorum. Sadece, bunun onun rüyası olduğuna inanıyorum ve rüyayı yeniden yaratmakta harcadığımdan daha fazla enerji, gözyaşı ve istekle bu inanç üzerinde çalışıyorum.
- İnsanlar büyüyecek, gözlerimizin önünde değişime uğrayacak zamanı buluyorlar.
- Baş ağrısı akbabanın gagası gibi maviliğin içinden dönüp yeniden saplanmıştı.
- Sonra bir gün kumsalı oluşturan şeyler gözümün merceğinde kendi kendilerini sonsuza dek yaktılar.
- Bir erkeğin evlenmeden önce bir kadına verdiği tüm güllere, öpücüklere ve akşam yemeklerine karşın, gizliden gizliye istediği tek şey, evlilik işlemleri biter bitmez kadının mutfak paspası gibi ayaklarının altına serilmesiydi.
- Sırça Fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalmış biri için dünyanın kendisi kötü bir düştür