PERDAH bir tek sen kendini eskisi gibi hatırlıyorsun başka kapıları açmıyor söylediklerin kendinden eksilttiklerini hayat koymuyor geri dünle konuşuyorsun tüylenmiş öfken, için acımış sıkıntın çoğaltmıyor kimseyi izlerini siliyorsun kendini yinelerken hatırlamaktan göremiyorsun şimdiyi aldığın yaş katettiğin yola denk değil dünyaya bunca acımasız gözlerin kendine kapalı bir tek, olgunlaşmadan çürüdüğünü bilmiyorsun bunca tükenmişken yıldızların gecene çekilmiyorsun içindeki koyu is, yağlı gölge kırık hayal parçaları yenilemez gevşeyeni yüzünün perdahında denediğin usturalar geri getirmez seni bütün bunlar herkes kötü, dünya fena sonumuz geldi diye değil öğrenmen gerekenleri zamanında öğrenmediğin içindir bir erkeklik mesleğidir perdah zaman çekilen suları bilir zamanı geldiğinde kalmak için çekilmek gerekir ayrılıkla tartılan aşk araftır sonsuz bir şimdiki zaman aşk siyasettir kalbi örgütler geleceğe ağrıdım ağrıdım dindim söyle uzak sevgilim kaç kardeşin ederim senin kaç merhemin var bana iyileşebilecek yaralar için ben seni gecesi uzun cümleler için sevmiştim dinlenmiş duyguların zamanlarına saklamıştım seni ben seni yorgunluğun kalbiyle uzun yollar gibi sevmiştim ergenliğim sevdi seni bazı aşklar yalnızca ayrılıkları için bile değer...
Diğer Murathan Mungan Sözleri ve Alıntıları
- Birini seçmek ve onunla yaşamaktan ibaret kaldı aşk. Artık kimse kimse için dağlar aşmıyor, ırmaklar geçmiyor, diyar diyar gezmiyor. Mecnun bütün çölleri tüketmiş, kimseye çöl kalmamış yeryüzünde.Kurumuş vahalarda seraplar bitmiş. O olmazsa öteki, o olmazsa bu, o olmazsa şu... Fark etmez, fark etmez. İlle de o. Yalnızca o. O, O, O,O diyen kalmadı. Kimse kimsenin o'su değil. Artık değil...
- Herkesin ömründe aşka ayırdığı en az birkaç ay olmalı. Kuru, sıcak mevsimler; katı ve soğuk kışlar için.
- Yerküre sanki yalnızca yazılmak için vardı. O da bütün kendinden öncekiler gibi doymaz bir iştahla yerküreyi kâğıtlara, defterlere sığdırmaya çalışmıştı. Hâlâ çoğu dışarılarda kalıyordu yerkürenin; bitmiyor tükenmiyordu.
- "Şimdiki Zaman'ın mutsuzları olan eşcinseller, Geniş Zaman'ın yaratıcıları olmakla övünürler. Sf:54
- "Şimdiki Zaman'ın mutsuzları olan eşcinseller, Geniş Zaman'ın yaratıcıları olmakla övünürler. Sf:54
- Bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade, sevenin belleğinde sonsuzlaşır, insan o ifadeyi her şeyden çok daha fazla özler. O yüzün sahibiyle günün birinde darıldıktan, ayrıldıktan, hatta ondan nefret ettikten sonra bile, o ifadeyi özler. Bir andır o ama bütün zamanlara siner...
- 'Sinema neden aşk haline gelir biliyor musun ?' dedi adam. ?Çünkü o da tıpkı aşk gibi, insan gözünün bir aldanışı üzerine kurulmuştur. Hayal olduğunu bildiğin perdeye inanırsın bütün kalbinle... İnsan öncelikle bir aldanışa aşık olur, sonra o aldanıştan bir hakikat yapmaya çalışır hayatına... Bazı filmler çabuk biter.'
- Her şeyi anlıyor, herkesi tanıyor, her sorunu kavrıyor, yani kavraya anlaya yaşlanıyordum. Anlamak yorgunuydum. Bu yüzden kimseye kızamıyordum. Kimseden doya doya nefret edemiyordum. Kimseye ağız dolusu küfredemiyordum, kimseye deliler gibi öfkelenemiyordum.
- "Her şeyi konuşmak iyidir sanıyorlar şimdilerde. Halbuki insan münasebetlerinin çoğu kelimesiz halledilir."
- "Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
ofset duyarlılıklardan...
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum;
''İçtenliğin'' ya da ''dünya görüşünün'' kirletmediği."