Parlak bir güneş ışığı doldu içeri. Gözle - AlıntıSöz

Parlak bir güneş ışığı doldu içeri. Gözleri acıdı, bu da ne, diye söylendi. Dışarı çıktı. Bir kelebek kalktı kapının önündeki dağ lâlesinin üzerinden. Ne hoş çiçek diye düşündü ve ve ne hoş bir uçuş, acaba isimleri ne? Fakat zihnini ne kadar zorladıysa da ne dağ lâlesini tanıyabildi, ne de kelebeği. Bunlar dedi mutlaka öğrendiğim kelimeler arasında yoktular.

Fakat akşama kadar yol boyunca gezinip de hiçbir şeyi ama hiçbir şeyi tanıyamayınca. Hele akşam olup da üzerindeki lâcivert ve sonsuz boşlukta asılı duran ışık toplarını hayranlıkla seyredince. Bir portakal dilimine benzeyen aydınlığı anlamaya çalışınca içtenlikle. Ve hiçbirisinin ismini bir türlü bilemeyince. İçi acıdı. Yazık, dedi kelimelerle hayat uymuyor demek birbirine. Kim bilir bunlardan her birine ad olan kelimeyi kaç kez öğrendim, kaç kez geçirdim defterime. Kim bilir kelebek bunlardan hangisidir, hangisidir dağ lâlesi, hangisi yıldızdır ve hangisidir adı hilâl olan?

Diğer Nazan Bekiroğlu Sözleri ve Alıntıları