Oysa ne somut bir yaşamdı benimki,aşkı besleyecek tüm hasretlerden uzak...Kocam her gün beş'i tam on iki geçti mi,İsviçre treni gibi vaktinde,zırrr diye zili çalar,girerdi açtığımız kapıdan içeri (anahtarını asla kullanmazdı,evdekiler ne güne duruyordu;birisi,yapmakta olduğunu işini bırakıp ya üst kattan inecekti ya bodrumdan yukarı çıkacaktı ya bahçeden dolanıp gelecekti evimizin efendisine kapıyı açmak için)ve varlığıyla doldurdu yuvamızı... Sayfa 85