Ortalık aydınlanmaya, sokaktan faytonlar geçmey - AlıntıSöz

Ortalık aydınlanmaya, sokaktan faytonlar geçmeye başladığında Vasilyev, kanepede kıpırdamadan yatıyor, tavanda bir noktaya bakıyordu, Şimdi düşündüğü ne kadınlardı, ne erkekler, ne de havarilik. Tüm dikkati ruhundaki, ona ıstırap veren acının üstünde toplanmıştı. Aynı zamanda hem eleme, hem çok büyük bir korkuya, hem de umutsuzluğa benzeyen anlamsız, belirsiz, soyut bir acıydı bu. Nerede olduğunu gösterebilirdi Vasilyev. Göğsünde, yüreğinin altındaydı; ama bir şeye benzetmenin olanağı yoktu onu. Bir zamanlar birkaç kez şiddetli diş ağrısı çekmişti. Göğsü, adaleleri ağrımıştı, ama bütün bunlar ruh ağrısının yanında hiçti. Bu ağrı içindeyken yaşamı iğrenç görüyordu... Tezi de, yazıp tamamladığı güzel yapıtı da, sevdiği insanlar da, felakete sürüklenen kadınların kurtuluşu da ?daha düne kadar sevdiği ya da kayıtsız olduğu her şey- şimdi aklına geldikçe, sokaktan geçen arabaların tekerlek sesleri gibi, koridor hizmetçilerinin koşuşmaları, gün ışığı gibi sinirlerini bozuyordu. Önünde biri, büyük bir yüce gönüllülük gösterseydi ya da korkunç bir zorbalık yapsaydı, bu ikisi de aynı tiksinti dolu izlenimi bırakırdı üzerinde. Kafasının içinde tembel tembel dolaşıp duran düşüncelerden yalnızca ikisi sinirlendirmiyordu onu: Bunlardan biri, kendini öldürmek yetkisinin her an elinde olduğu düşüncesi; öteki de bu acının üç günden çok sürmeyeceği düşüncesiydi. Bu ikincisini şimdiye kadarki deneyimlerinden biliyordu.

Diğer Anton Çehov Sözleri ve Alıntıları