ona rastlayanların çoğu onu fark etmiyordu, ya - AlıntıSöz

ona rastlayanların çoğu onu fark etmiyordu, ya da onun uzağından geçiyordu, bir çeşit korku ve utanma duygusuyla. onu tanıyanlar, onu seviyordu ve onu sevenler tutkuyla seviyordu: ama onun yanındayken soğuk, gizli bir korku, sevenlerin de ruhlarını yakıyor, kalplerini ve ellerini tutsak ediyordu. bu kapalı adam kendini kime açarsa ona bütün derinliğini gösteriyordu. ama herkes hemen hissediyordu ki bu derinlik bir uçurumdu. yanındayken kimse kendini rahat hissetmez ama yine de en yakınlarını büyülemişcesine kendine çeker. onu tanıyanlardan hiçbiri onu terk etmez, ama yanında kalmaya kimse dayanamaz. havasının baskısı, tutkusunun aşırı ısısı, isteklerinin aşırılığı (hemen hemen herkesten birlikte ölüm istemiştir.) ikinci bir insanın bunları kaldıramayacağı kadar ağırdır. herkes ona gitmek ister, herkes onun kaderinden ürkerek çekinir, herkes hisseder ki ölümden ve batıştan bir ramak uzaktadır. onu tanıyanlar ise, onu yiyip bitiren karanlık ateşten ürker ve korkarlar. bu yüzden kimse ona dokunamaz ve koruyamaz; bazılarına fazla soğuk, bazılarına sıcaktır. ona yalnız kaderi sadık kalır. kendi de bilir ki bir keresinde dediği gibi benimle düşüp kalkmak tehlikelidir. bu yüzden kendinden geri çekilen kimseden yakınmaz; ona yakın olan kim varsa, onun ateşinde yanmıştır. kaderindeki tehlikeyi bilmektedir, içinin korkunç uzak etkisini; bu yüzdendir ki kendi kabuğuna gittikçe artan bir acıyla çekilir, tabiatın onu yarattığından daha da yalnızlaşır. iletişimsizliği gün geçtikçe şiddetlenir, gün geçtikçe ortalıktan kaybolur. ondan bir resim bile yok bizde; yalnızca o karanlık refakatçisini tanıyoruz: kaderini.

Diğer Stefan Zweig Sözleri ve Alıntıları