Niye üzülüyorsun? Fotoğraflar görüntülerin kimyasal bir biçimde ıslatılmasıyla karta geçirilir ve kuruduktan sonra kenarları makasla düzeltilerek küçük beyaz zarflara konur ve bu yüzden üzerinden günler geçtikten sonra sararırlar...Onları senin nasıl taşıdığın çok önemli değil... Onlar sararırlar... Bir de, mektuplar yazıldıktan sonra mutlaka unutulurlar. Çünkü niyeyaşadığımızı anlamadığımız bir dünyada yaşıyoruz ve galiba sonsuzluğun sınırı diye b,r şey yok. Bu yüzden bütün mektuplar, eninde sonunda eski bir ayakkabı kutusunun içine sığarlar...-Bu cümleyi tekrar söylüyor, biraz daha hüzünlü. -Eski ayakkabı kutusunun içine... O kadar. Ben biliyorum, sen hala gece yarıları kan ter içinde uyandığında sebebini bitmemiş telefonlarda, yarım kalmış konuşmalarda ve hala açıklayamadığın iç sızılarında arıyorsun... Hiç öyle değil... Her şey çok basit, o akşam her zamanki gibi bir İstanbul Temmuzu'dur ve hava çok sıcaktır, sen yine ağlayarak uyuyakalmışsındır kanepenin üzerinde. Bir de, bütün bunların böyle olmasını isteyen sensin oğlum. Kimseyi suçlama sakın! diyor babam.
Diğer Ercan Kesal Sözleri ve Alıntıları
- Sığamadık yeryüzü sofrasına.Kibir denizinde boğulmuşuzda haberimiz yok.Değirmenimiz susmuş,unumuz bitmiş.fırınlarımızda kararmış, kalplerimiz gibi.
- Sığamadık yeryüzü sofrasına.Kibir denizinde boğulmuşuzda haberimiz yok.Değirmenimiz susmuş,unumuz bitmiş.fırınlarımızda kararmış, kalplerimiz gibi.
- Benim betim benzim pek soluktu. Kim demişse, "Bunda solucan vardır benzin içir, geçer," demişler.
- Kim sorarsa adını, kendi adını söyleme. Kaynananın adını söyle. O zaman sıkıntı çekmezsin işte.
- Kapıya gelen dilenciye yiyecek verirken sevap bana yazılsın diye yarış yapılan bir evde büyüdüm ben.
- Pantolonumun belinde kalınca bir ip... Kendir... "Avanos'un uşağı, kendirdendir kuşağı..."
- İnsanın yaşayacağı en tahammül edilmez acı, yanık acısıdır. Bunu hiç unutmayın ve ne olur yanmış hastalarınızın önce acısını dindirin.
- Burger. "Budama hastalığı" yani. Genellikle sigara içenlerde görülen bir hastalık. Sigaradan vazgeçmediği için bacağından vazgeçecek.
- Benim betim benzim pek soluktu. Kim demişse, "Bunda solucan vardır benzin içir, geçer," demişler.(syf,23)
- Cem Karaca'nın şarkısı:
"Küçük kardeş bu yıl Siyasal'a gidecek,
Paltoya para yok ki, o da parka giyecek". (syf,27)