Morgan, hetairisme adı altında, erkeklerin, karı-koca evliliği dışında, evli olmayan kadınlarla evlilik-dışı ilişkilerini anlatır; bu ilişkiler bilindiği gibi, bütün uygarlık dönemi süresince çok değişik biçimler altında varlıklarını sürdürerek, açık fuhuş biçimine dönüşürler. Bu hetairisme, doğrudan doğruya grup halinde evlenmeden, kadınların, namus haklarını elde etmek için, kendilerini vermesinden gelir. Para için kendini vermek, önceleri bir dinsel eylemdi. Bu iş, Aşk tanrıçasının tapınağında yapılıyordu. Başlangıçta alınan para, tapınak hazinesine gidiyordu. Ermenistan'daki Anaitis, Korent'teki Afrodit tapınaklarının köleleri, tıpkı Hindistan tapınaklarına bağlı ve bayader adı verilen kutsal dansözler gibi, ilk fahişeler oldular. Başlangıçta bütün kadınlar için bir görev olan bu kendini verme, sonraları bütün öbür kadınlar yerine yalnızca rahiber tarafından uygulanır oldu. ... aslında hetairisme'in kınanması erkekler için değil, kadınlar içindir; böylece erkeğin kadın üzerindeki kayıtsız şartsız egemenliğini, toplumun temel yasası olarak bir kez daha açıklamak için, kadınlar toplum dışına sürülüp atılır.
Diğer Friedrich Engels Sözleri ve Alıntıları
- Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, feodal bey ile serf, lanca ustası ile kalfa, kısaca, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir mücadele, her defasında ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla, ya da çatışan sınıfların birlikte çöküşü ile sonuçlanan bir mücadele sürdürmüşlerdir.
- Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, feodal bey ile serf, lanca ustası ile kalfa, kısaca, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir mücadele, her defasında ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla, ya da çatışan sınıfların birlikte çöküşü ile sonuçlanan bir mücadele sürdürmüşlerdir.
- Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, feodal bey ile serf, lanca ustası ile kalfa, kısaca, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir mücadele, her defasında ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla, ya da çatışan sınıfların birlikte çöküşü ile sonuçlanan bir mücadele sürdürmüşlerdir.
- Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, feodal bey ile serf, lanca ustası ile kalfa, kısaca, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir mücadele, her defasında ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla, ya da çatışan sınıfların birlikte çöküşü ile sonuçlanan bir mücadele sürdürmüşlerdir.
- Proleterya çeşitli gelişme aşamalarından geçer. Doğmasıyla birlikte, burjuvaziye karşı mücadelesi de başlar.
- Bugüne kadarki bütün toplumlar, görmüş olduğumuz gibi, ezen ve ezilen sınıfların karşıtlığı üzerine dayandırılmıştır. Ama bir sınıfı ezebilmek için, ona hiç değilse kendi kölece varlığını sürdürebileceği koşulların sağlanması gerekir.
- Her şeyden önce, burjuvazinin ürettiği, kendi mezar kazıcılarıdır. Kendisinin devrilmesi ve proleteryanın zaferi aynı ölçüde kaçınılmazdır.
- Her şeyden önce, burjuvazinin ürettiği, kendi mezar kazıcılarıdır. Kendisinin devrilmesi ve proleteryanın zaferi aynı ölçüde kaçınılmazdır.
- Komünizm kimseyi toplumun ürünlerini mülk edinme gücünden yoksun bırakmaz; yalnızca bu mülk edinme aracılığıyla, başkalarının emeğini boyunduruk altına alma gücünden yoksun bırakır.
- Bireyin bir başkası tarafından sömürülmesine son verildiği ölçüde, bir ulusun bir başkası tarafından sömürülmesine de son verilmiş olacaktır.
Ulus içindeki sınıflararası karşıtlığın kalkması ölçüsünde ulusların birbirlerine düşmanlığı da son bulacaktır.