Mecit'in cenazesinde herkes, gelinim, torunlarım, torunlarımın çocukları, torunlarımın torunları suratıma şaşkın küskün bir ifade ile bakıyorlar. İçlerinden Bizi de mi gömeceksin, sen ne biçim adamsın? diyorlardı herhalde. Haklılar. Mahcubum. Gasilhane, teneşir, kefen, musalla, tabut, mezar asıl bana yakışır, biliyorum. Okunan bunca cenaze duası, Fatiha'lar, Yasin'ler benim ruhuma üflenmeli. Mezar taşlarına baktıkça kendimi seri katil gibi hissediyorum. Mezarlık dönüşü en yakınlarımı geride bırakmakla ayıp ettiğim duygusuna kapılıyorum. Düğününe gittiğim herkesin cenazesine de gittim. Birçok ölünün bebekliğini, hatta doğumunu hatırlıyorum. Dün mama isteyenler, şimdi börtü böceğe ziyafet oldu. Anne karnından mezara varan yolun trafik polisi gibiyim.
Diğer Murat Menteş Sözleri ve Alıntıları
- Mezar taşlarındaki ölüm tarihleri,ölülerin bizi kaç yıldır beklediğini gösterir.
- Aşk, paradoksal olarak romantik bir eşitsizlikle ilerliyordu. İki kişinin birbirini aynı yoğunlukta sevmesi imkansız. Dolayısıyla aşkta acılar ve sevinçler hakkaniyetli paylaşılmaz. Aşk adil değildi. Demokratiklik ve özgürlükçülüğün kıyısından bile geçmiyordu. Dahası istikrar ve kalıcılıktan da nasipsizdi. Sana en şiddetli tokatı patlatacak eli okşamaktan ibaretti!
- '' Hayat nasıl gidiyor? ''
''Yaşayan birine sor. '' - Yağmurdan sonra mezarlık, ölüler parfüm sıkmış gibi kokuyor.
- Bendeniz, son tahlilde, hayvanseverlikte karar kılmış bir insan sarrafıyım.
- "Yaşamak ölülerin de hakkı."
- Hayatın hazırlık aşaması ömür boyu sürer. Tam yaşamaya başlayacağın sırada sahadan şutlanırsın.
- Kendime "siz" diye hitap ederim. Saygınlığın ilk kuralı budur. Kendinizle aranıza mesafe koymazsanız, başkalarından bunu bekleyemezsiniz.
- Ne yazık ki aşk hayalin çocuğu, hayal kırıklığının annesidir.
- "İbo" diye çağrılmaktan hiç hoşlanmazdım, bu kesin fakat işte adımın akçe ile sigortalanmış olması da canımı sıkıyordu.