LONDRA - İntihar ederek yaşamını sonlandıran şair Sylvia Plath ve şair Ted Hughes'un oğlu Nicholas Hughes da kendi yaşamına son verdi. Annesi öldüğünde henüz bir yaşında olan Hughes, Alaska'da yalnız yaşadığı evde kendisini astı. Ablası Frieda, ölüm haberini verirken Nicholas'ın bir süredir depresyonla savaştığını açıkladı. 47 yaşındaki Hughes, hiç evlenmemişti ve çocuğu da yoktu. Okyanus bilimleri profesörü olan Hughes'un trajik ölümü intiharın genetik olup olmadığı sorusunu da akıllara düşürdü.
Hughes'un annesi ABD'li ünlü şair Sylvia Plath, çocukları uyurken kendisini havagazıyla zehirleyerek intihar etmişti. 1963 yılında gerçekleşen bu olayda Nicholas Hughes henüz bir yaşındaydı ancak tüm hayatını, annesinin onlar uyurken intihar etmesinin gölgesinde geçirdi. Nicholas Hughes'un intiharı bu ailenin trajik öyküsüne yeni bir halka ekledi. (The Times)
Diğer Sylvia Plath Sözleri ve Alıntıları
- Bir erkeğin evlenmeden önce bir kadına verdiği tüm güllere, öpücüklere ve akşam yemeklerine karşın, gizliden gizliye istediği tek şey, evlilik işlemleri biter bitmez kadının mutfak paspası gibi ayaklarının altına serilmesiydi.
- Sırça Fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalmış biri için dünyanın kendisi kötü bir düştür
- Bir gün bir yerde -okulda,Avrupa'da,herhangi bir yerde- o boğucu çarpıtmalarıyla sırça fanusun yeniden üzerime inmeyeceğini nasıl bilebilirdim?
- Bir şeyin öldüğünü ve özgür olduğunu düşünürsün ve sonra onu içine çöreklenmiş sana gülerken bulursun.
- Bu rüyanın siyah deri ceketli adama ait olduğunu nereden bildiğimi soracaksınız. Bilmiyorum. Sadece, bunun onun rüyası olduğuna inanıyorum ve rüyayı yeniden yaratmakta harcadığımdan daha fazla enerji, gözyaşı ve istekle bu inanç üzerinde çalışıyorum.
- İnsanlar büyüyecek, gözlerimizin önünde değişime uğrayacak zamanı buluyorlar.
- Baş ağrısı akbabanın gagası gibi maviliğin içinden dönüp yeniden saplanmıştı.
- Sonra bir gün kumsalı oluşturan şeyler gözümün merceğinde kendi kendilerini sonsuza dek yaktılar.
- Bir erkeğin evlenmeden önce bir kadına verdiği tüm güllere, öpücüklere ve akşam yemeklerine karşın, gizliden gizliye istediği tek şey, evlilik işlemleri biter bitmez kadının mutfak paspası gibi ayaklarının altına serilmesiydi.
- Sırça Fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkanıp kalmış biri için dünyanın kendisi kötü bir düştür