LEYLA: (Parmağıyla, pantolona yaklaşmasını işaret eder. Pantolon yerinden kıpırdamaz. Bunun üzerine o da, öne eğilerek, küçücük adımlarla ona doğru ilerler. Karşısında durur. Onunla konuşur) ...Eee, hayır mı, kımıldamıyor musun? Geceleyin karanlıklarımda dolaşır, rüzgârın paçalarını sıvamasına izin verir, ama benim karşımda ölü gibi durursun. Oysaki her şeye hazırsın: yürümeye, işemeye, tükürmeye, öksürmeye, sigara içmeye, bir adam gibi osurmaya ve ata biner gibi oturmaya, ben de ata biner gibi senin üzerine oturmaya... Besbelli senin façan Said?inkinden daha düzgün. Bacakların onunkilerin biçimini taşıyorsa da, senin bacakların daha güzel. (Pantolonun etrafında döner ve dikkatle ona bakar) Kalçaların daha yuvarlak. Onunkilerden. (Kısa bir süre) Ama sen onun kadar uzağa işeyemiyorsun. Gel... üstüme atla... şuradan kapıya kadar üç metrecik gelebilsen keşke, sonrası kolay, senle ben kendimizi doğaya bırakırız... erik ağacının altında... duvarın arkasında... sonra başka bir duvarın arkasında... dağda, denizde... ve ben sağrının üzerinde, kalçalarının dolgun eyeri üstünde sana yapmadığımı bırakmazdım... (Pantolonun karşısında, binici taklidi yapar.) Haydi hop! Hop! Hop! Haydi hop! Hey hop! Hop, hop, hop, hop, haydi hop! Seni kırbaçlarım, seni çatlatırım, senin canını çıkarırım, duvarın dibine gelince de düğmelerini çözer, düğmelerini iliklerim, ellerim ceplerinde...
Diğer Jean Genet Sözleri ve Alıntıları
- Güzelliği elde etmek için zorunlu olan şey aşktır. Ve de onu kıran, acımasızlık.
- Yalnızlık, benim anladığım anlamıyla, acınacak bir durum değil, daha çok gizli bir krallık, derin bir iletişimsizlik, fakat el uzatılamaz eşsizlikte, az çok belirsiz bir anlama biçimidir
- Aşk ve ölüm anında bedenlerin saklayacak hiçbir şeyi yoktur; duruşları, bükülüşleri, hareketleri, işaretleri, sessizlikleri hem bu dünyaya hem de öteki dünyaya aittir.
- İçine doğduğunuz topluluktan başka bir toplulukta yaşamayı bilinçli bir karar doğrultusunda seçebilirsiniz; ama bir halkın parçası olma duygusunu istem dışı hissedersiniz, adil olmayan davranışlara duyduğunuz tepki yüzünden bu duyguya kapılmış olabilirsiniz, ancak adaleti ve o halkı koruma isteğiniz tepkisel bir istek değildir, söz konusu halka işgüdüsel, duygusal ve duyarlı bir yakınlık duyduğunuz için kendinizi onun bir parçası gibi hissedersiniz. Ben bir Fransızım, ama tüm kalbimle Filistinlilerin yanındayım, onları savunuyorum. Onların da kendini savunmaya hakları var. Ama bu noktada aklıma bir soru takılıyor: Filistinliler uğradıkları adaletsizlikler yüzünden göçebe bir halk konumuna düşmeselerdi, ben onları bu kadar çok sever miydim?
- İnsanların gözle görünür sefaletlerini sevip onunla gurur duyabileceklerine inanmayanlar, insan doğasını hiç tanımamışlardır. Gözle görünür sefaletin arkasında bir zafer gizli olduğu için gururludur o insanlar.
- Güzelliği elde etmek için zorunlu olan şey aşktır. Ve de onu kıran, acımasızlık.
- Yalnızlık, benim anladığım anlamıyla, acınacak bir durum değil, daha çok gizli bir krallık, derin bir iletişimsizlik, fakat el uzatılamaz eşsizlikte, az çok belirsiz bir anlama biçimidir
- Aşk ve ölüm anında bedenlerin saklayacak hiçbir şeyi yoktur; duruşları, bükülüşleri, hareketleri, işaretleri, sessizlikleri hem bu dünyaya hem de öteki dünyaya aittir.
- İçine doğduğunuz topluluktan başka bir toplulukta yaşamayı bilinçli bir karar doğrultusunda seçebilirsiniz; ama bir halkın parçası olma duygusunu istem dışı hissedersiniz, adil olmayan davranışlara duyduğunuz tepki yüzünden bu duyguya kapılmış olabilirsiniz, ancak adaleti ve o halkı koruma isteğiniz tepkisel bir istek değildir, söz konusu halka işgüdüsel, duygusal ve duyarlı bir yakınlık duyduğunuz için kendinizi onun bir parçası gibi hissedersiniz. Ben bir Fransızım, ama tüm kalbimle Filistinlilerin yanındayım, onları savunuyorum. Onların da kendini savunmaya hakları var. Ama bu noktada aklıma bir soru takılıyor: Filistinliler uğradıkları adaletsizlikler yüzünden göçebe bir halk konumuna düşmeselerdi, ben onları bu kadar çok sever miydim?
- İnsanların gözle görünür sefaletlerini sevip onunla gurur duyabileceklerine inanmayanlar, insan doğasını hiç tanımamışlardır. Gözle görünür sefaletin arkasında bir zafer gizli olduğu için gururludur o insanlar.