Kimliksiz ve kişiliksiz yaşama ortamı tek tip insan, tek tip yiyecek, tek tip düşünce, tek tip üretim ve tek tip tüketim üzerine bina edilmiştir. Planları ve uygulamaları başka diyarlarda test edilmiştir. Bize ithal ve lanse edilmiştir. Elimiz kolumuz bağlı olarak sunulan konforu kaçırmamaya çalışırız. Yeni bir otomobilin eskisinden farklı yanları sürekli reklam edilip durur. Yeni deterjanın yeni formülü eskisini bir köşeye fırlatır. Eski çoraplarımızı atarız, eski mobilyalarımızı kaldırırız, eski evimizi gözümüzü kırpmadan yıkarız. Geçmişi yıkmak bize nasıl bir gelecek müjdelemektedir? Geçmişi kendimiz mi, kendi kararımız mı yıktırıyor? Değişme ve yenileşme nedir, hangi yönde doğrudur?
Diğer Mustafa Kutlu Sözleri ve Alıntıları
- Gülün ömrü de kısadır.
Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var. - Gülün ömrü de kısadır.
Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var. - Kalabalıkta kimsenin yüzü kendinin değildir, bilirsin.
- "Kalabalıkta kimsenin yuzu kendinin degildir, bilirsin"
- İstanbul böyledir."Yaşanmaz burada" der, çeker gidersin; üç gün geçmeden özlersin.
- "Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?" [s. 9]
- "Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti." [s. 143]
- "Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?" [s. 9]
- "Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti." [s. 143]
- Geceler gebedir, meÅŸime-i ÅŸebden neler doÄŸar bilemeyiz.