Keşke sesimi kanatlandırmak ve mırıltılarımı şarkılara döndürmek için burada olsaydın. Yine de yabancılar arasındayken görünmez bir dostum beni dinleyip tatlılık ve duyarlılıkla gülümsediğini bilerek konuşacağım.
Sana karşı taşmalarım - ne demek bu? Bütün bunlarla ne demek istediğimi gerçekten bilmiyorum. Ama senin sevdiğim olduğunu ve sevgiye saygı duyduğumu biliyorum. Şunu tamamen bilerek söylüyorum ki, aşk en azından büyüktür. Aşkın eşlik ettiği yoksulluk ve sıkıntılar sevgisiz zengilikten çok daha iyidir. Bu düşünceleri sana itiraf etmeye nasıl cesaret edebiliyorum? Böyle yaparak onları yitiriyorum... yine de bunu yapmaya cesaret ediyorum. Tanrı'ya şükürler olsun ki bunları söylemeyip yazıyorum, çünkü şu anda burada olsan, hemen geri çekilip uzunca bir süre senden kaçarım ve söylediklerimi unutuncaya kadar da beni görmene izin vermem. ... Güneş ufukta kayboldu, harika şekilli güzel bulutların arasından parlak tek bir yıldız belirdi, Venüs, Aşk Tanrıçası. Bu yıldızda bizim gibi aşk ve arzuyla dolu insanlar mı oturur acaba? Acaba Venüs de benim gibimi ve kendi Cibran'ı mı var -kendi uzakta ama aslında çok yakında olan güzel varlık- ve acaba o da şu anda, ufukta titreyen alacakaranlıkta, alacakaranlığı karanlığın izleyeceğini ve karanlığı ışığın izleyeceğini ve günü gecenin izleyeceğini ve geceyi günün izleyeceğini ve sevdiğini görmeden önce bunun defalarca tekrarlanacağını bilerek ona mektup mu yazıyor? Ve böylece alacakaranlığın ve gecenin bütün yanlızlığı hiç sezdirmeden ona yanaşıyor. O zaman o anda elindeki kalemi alacak ve karanlıktan, bir adım kalkanına sığınacak: Cibran
Bazen uzakta olan bir dost, yakında elinizin altında olan bir arkadaştan daha iyidir.
Her ruhun bir mevsimi vardır. Ruhun kışı ne baharı gibidir ne de yazı sonbaharı gibi...
Benliğin tüm özellikleri içinde karamsarlıktan daha kötüsü yok. Hayatta hiçbir şey kişinin kendisine sen yenildin demesinden daha zor bir şey olamaz.
...karamsarlık sesi olmayan, sessiz bir histir.
Diğer Halil Cibran Sözleri ve Alıntıları
- Sevgilinin gözünde parlayan ilk bakış, Tanrı'nın "Olsun" demesiyle birlikte suların yüzünde devinmeye başlayan, dünyayı ve ahireti yaratan ruh gibidir.
- Yüreğine değil de bedenine sahip olmuş şehvet düşkünü bir zenginin aldattığı ve umutsuzluğun ve sefaletin kucağına ittiği bir kadın mısın, Tanrı'nın güzellik bağışladığı?
- İnsanı, onu yozlaştırmakla yola getireceklerine inananlarca, işlediğin önemsiz bir kabahat nedeniyle, karanlık zindanlarda yaşamaya mahkum kılınmış bir tutuklu musun?
- İnsanların koymuş oldukları yasalara uymak için, karısını ve çocuklarını geride bırakıp, önderlerinin yanlış adlandırarak Görev dedikleri Açgözlülük uğruna savaş alanlarına gitmek zorunda bırakılmış bir er misin?
- Ey kardeşim, senin ruhunun yaşantısı, ıssızlıkla çepeçevre sarılmıştır ve eğer bu ıssızlık ve tek başınalık olmasa, ne sen SEN, ne de ben BEN olabilirdik. Eğer bu ıssızlık ve tek başınalık olmasaydı, senin ağzından çıkan sözcüklerin benim ağzımdan çıktıklarına inanır; ya da senin yüzüne baktığımda aynadan kendi yüzümü seyrediyorum sanırdım.
- Ey dost, senin yaşamın diğer adalardan ve topraklardan ayrılmış bir adadır. Limanlarından kaç gemi yelken açarsa açsın başka iklimlere, kaç gemi varırsa varsın limanlarına, sen yine, yalnızlığın ıstırabıyla inleyen ve mutluluğu özleyen ıssız bir ada olarak bir başına kalacaksın. En yakın dostuna bile meçhulsün, onların ilgi dolu sevgisinden ve anlayışından çok uzaklardasın.
- Bir yalnızlık okyanusundaki adadır, Yaşam, Kayaları umuttur Ada'nın, ağaçları düş; çiçekleri ıssızlıktır, dereleri özlem.
- Gerçek'i arayıp da onu insanlara açıklayan herkes acı çekmeye mahkumdur.
- Bu öyküyü anlatırken yakınıyor değilim; çünkü Yaşam'dan kuşku duyanlar yakınır, bense ona kesinlikle bağlıyım ve inanıyorum. Yaşam'ın kadehinden içtiğim her yudumun içine karışmış olan acının değerine inanıyorum. Yüreğime işleyen elemin güzelliğine inanıyorum. Yüreğimi kıskaç gibi sıkan bu çelik parmakların bitip tükenmeyen merhametine inanıyorum.
- Eğer sevgiye kapılmışsak, bu sevgi, ne bizden gelme ne de bizim içimizdedir. Eğer mutluluk duyuyorsak, mutluluğumuz bizim değil, Yaşam'ın kendisinin içindedir. Eğer acı çekiyorsak, acımız içimizdeki yaralarda değil, Doğa'nın yüreğinin içindedir.