Kayserin elçisi günlerce yol teptikten sonra Medine'ye geldi ve gördüğü kimselerden sordu: -Ey Müslümanlar! Hükümdarınız nerede? -Ey yabancı, bizde hükümdar yoktur, Emir vardır. O da şimdi Medine dışına çıktı. -Hayret! Emirinizin sarayı da mı yok? -Hayır! Bizden farklı tarafı, ancak bizim başımızda bulunmasıdır! -Nasıl olur? Bütün dünyayı titreten adam sizden farklı olmasın.. Elçi hayret içinde kırlara doğru Cenab-ı Ömer'i aramaya gitti. Gördü ki kızgın güneş altında, sıcak kumlar üstünde yatmış uyuyor.. Yastığı taş, yatağı kum.. Elçi bu tablo karşısında donup kaldı ve mırıldandı: -Uyumak hakkındır Ey Ömer, çünkü adaletinden eminsin..
Diğer Mustafa Necati Bursalı Sözleri ve Alıntıları
- Ya Husayn, görüyorsun ki,sadece birine ,bir olana sığınıyorsun. Kudreti birde, tek olanda buluyorsun! O sana, yine sence , tek başına, biricik ve eşsiz kudretiyle imdat ediyor. Ya sen ona ibadet ederken başkalarını nasıl olup da ortak koşuyorsun? O böyle bir şeye razı olur mu sanıyorsun? Sence , hakikat nerede öyleyse?
(S-41) - "Ben, ilmin şehriyim, Ali de onun kapısıdır. O halde ilim isteyen kimse kapıya gelsin." Hz.Muhammed. (s.a.v.)
- "Hz.Ali'nin insanlar arasındaki hali,İhlas Suresi'nin Kur'an'daki hali gibidir." Hz.Muhammed (s.a.v.)
- Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme. Çünkü o sözün sahibinde onun gibi daha nice düşük söz vardır. Cevabınıza yine onlarla cevap verir..!
- Başkasında gördüğün fena bir huyu hemen nefsinde ara ve ondan kaçın...
- Hikmet nereden gelirse alınız! Söylenen söze bakınız; söyleyene değil!...
- Dünyayı sardı bugün ölülerin dehşeti
Hangi kelime var ki, anlarsın bu vahşeti. - Ne nefse ki ölümü takdir etmiştir Ezel, Hakk'ın sevdası ile ölüvermek ne güzel!..
- Güneşin güzelliği apaçıktır ama kör olan gözler onu görmez.
- Her nefse ki ölümü takdir etmiştir Ezel, Hakk'ın sevdası ile ölüvermek ne güzel!..