İslâmın hak anlayışıyla batının hak anlay� - AlıntıSöz

İslâmın hak anlayışıyla batının hak anlayışı arasında temelli bir fark vardır. Batılı hak anlayışı tek taraflıdır ve insana sadece sağlanan fayda demektir. Halbuki İslâmda, Allah?ın bir isminin de ?Hak? olduğu ve hak kelimesinin etimolojik anlamında ?gerçek? anlamının bulunduğu düşünülürse, hak, fayda + ödev + sorumluluk demektir. Batılının hak anlayışı sadece dünya içi bir durumun tesbiti olduğu halde, İslâm?ın hak anlayışında dünya için bir elde tutuş imkanına karşılık dünyaüstü bir görev yüklenmek şartı vardır. Ve bu şart, o hakka kavuşmanın, o hakkı kullanmanın en temel meşruluk şartıdır. Yanımızda, yöremizde, yapraklar dökülüyor, sular çağlıyarak akıyor, arılar uçuşuyor, kuşlar bir yerden kalkıp bir yere konuyor. İnsanlar maden ocaklarına girip çalışıyorlar. Mezarlar kazılıyor ve bir şehir belli bir süre içinde o mezarlığa taşınıyor. Bütün bu derin anlamlı oluşlar ve değişmeler içinde insana bağışlanmış bir takım kabiliyetler vardır ve onu insan kullanırken bu derin anlamı göz önünde tutmalıdır. İşte İslâm bu derin anlamı idrak etme ve ona göre bir hayat tarzı benimseme yoludur. Yoksa, o, her eşyayı tek başına düşünüp de bütünün anlamından habersiz olursa, bütün bu oluşun sahibini bilmesi mümkün olamaz. O zaman Müslüman olmasını gerektiren temel inanç, düşünce, duyuş ve davranışlardan mahrum olur ki, kendisine Müslüman denilmesinin bir sebebi kalmaz.

Diğer Sezai Karakoç Sözleri ve Alıntıları