İnsanlar sonbaharın en sevdikleri mevsim olduğunu söylerken sanırım böyle günleri kastediyorlar: gün ağarirken çöken sis dağılıp pırıl pırıl bir aydınlığa dönüşüyor, köşelerde yaprak kümeleri uçuşuyor, nazikçe sararıp dökülen yeşillikler belli belirsiz bir küf kokusu yayıyor. Bazıları şehirde mevsimleri gerçekten ayırt edemeyecegimizi söyler. Sonsuz gri binaların ve trafik dumanlarinin yol açtığı mikroiklimin asla büyük bir değişim gecirmedigini yalnızca içerisi ve dışarısı, ıslak ya da kuru gibi ayrimlarin olduğundan bahsederler. Ama çatıda hepsi belirgindi. Yalnızca uçsuz bucaksız gökyüzünde değil, Lily' in haftalarca tombul, kırmızı meyveler saçan domates fidelerinde , ara sıra tatlı ikramlar sunan askıdaki çilek saksilarinda da...
Diğer Jojo Moyes Sözleri ve Alıntıları
- "Will'i yaşamaya bir sebebi olduğuna ikna etmek için tam yüz on yedi günüm vardı."
- Onu öptüm ve dudaklarımı dudaklarının üstüne kenetledim. Nefeslerimiz birleşti, gözyaşlarım tuz olup tenine karıştı. Kendi kendime, onun her bir zerresinin vücudumda özümsenip yutulacağını, canlı ve ebedi parçalar haline geleceğini söyledim. Her bir parçamı onun üzerine kurmak istiyordum. Ona benden bir şeyler bırakmalıydım...
- "Kadın, 'Fiziksel iyileşmeden bahsetmiyorum.' dedi. "Yeni bir hayatı kucaklamayı öğrenmekten bahsediyorum."
- Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu...
- Aşka teslim olmak cesaret ister...
- "Will'i yaşamaya bir sebebi olduğuna ikna etmek için tam yüz on yedi günüm vardı."
- Onu öptüm ve dudaklarımı dudaklarının üstüne kenetledim. Nefeslerimiz birleşti, gözyaşlarım tuz olup tenine karıştı. Kendi kendime, onun her bir zerresinin vücudumda özümsenip yutulacağını, canlı ve ebedi parçalar haline geleceğini söyledim. Her bir parçamı onun üzerine kurmak istiyordum. Ona benden bir şeyler bırakmalıydım...
- "Kadın, 'Fiziksel iyileşmeden bahsetmiyorum.' dedi. "Yeni bir hayatı kucaklamayı öğrenmekten bahsediyorum."
- Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu...
- Aşka teslim olmak cesaret ister...