İnsan ve kainat iki kardeştir. İnsan kainatın küçültülmüşü, kainat da insanın büyütülmüşü. Aynı rahimde büyüyen iki kardeş gibi insan ve kainatta aynı yaratıcı tarafından yaratılmanın benzerliğini taşır üzerilerinde. Birinin diğerine yabancı gelir hiçbir yanı yoktur. Aynı elden çıkmış iki eser; birbirine aşina iki varlıktırlar. Ancak insan, Yaratıcısını unutunca kendisini de unutur. Sonra da kainatın kardeşliğini... İnsan ihtiraslarıyla , nefsinin tutkularıyla, günübirlik kaygı ve endişelerle baş başa kaldığında artık kainat ona yabancıdır. Dost değil, düşmandır.
İnsan ve kainat yaratılıştan kardeşken , insan Yaratıcısını unutunca iki yabancıya dönüşür.
Diğer Mustafa Ulusoy Sözleri ve Alıntıları
- Boş boş konuşmaktan sürekli sorunlarımızdan sözetmekten, insanların dedikodusunu yapmaktan sıkılıyorum. Hayatın anlamı , varlığımız, sonsuzluk üzerine konuşacak kimseyi bulamıyorum. Bu yüzden topluluklara karışmaktan kaçınıyorum. Çağırıldığım birçok yere gitmek istemememin sebebi bu.
- AYRILIRKEN SÖYLENEN SÖZLER YAŞANANLARIN BİR ÖZETİDİR...
- " ''İnsan'' demek, kırıklık demektir.
Her türlü kırıklık. Düş kırıklığı. Kalp kırıklığı. Yaşamanız gerektiğine inandığınız şeyleri yaşamadığınızın, olmanız gereken yerde olamadığınızın, sahip olmak isteyip de olamadıklarınızın kırıklığı
ve bu kırıklığın doğurduğu hüzün..." - Söyleyeceğin şey suskunluktan daha güzel değilse , sus o zaman .
- AYRILIRKEN SÖYLENEN SÖZLER YAŞANANLARIN BİR ÖZETİDİR...
- " ''İnsan'' demek, kırıklık demektir.
Her türlü kırıklık. Düş kırıklığı. Kalp kırıklığı. Yaşamanız gerektiğine inandığınız şeyleri yaşamadığınızın, olmanız gereken yerde olamadığınızın, sahip olmak isteyip de olamadıklarınızın kırıklığı
ve bu kırıklığın doğurduğu hüzün..." - Söyleyeceğin şey suskunluktan daha güzel değilse , sus o zaman .
- Hayatının yıldızlarına ulaşmak istiyorsan; içindeki geceye razı olmalısın.
- Mademki ölüm, ölmenin içinden geçmekti, o halde birbirlerinden sonsuza dek ayrılmayacaklardı. "Ayrılırken söylenen sözler, beraberken yaşananların bir özetidir" demişti bir keresinde Beyaz.
- Kahverengi'nin yakınları "O'nu kaybettik" dediler, "Acı Kaybımız" diye gazetelere ilanlar bile verdiler. Halbuki o bir yere kaybolmamış, sadece gitmişti. İnsanlar gözleriyle görmediklerine niye kaybettik derlerdi ki?