İDAM MAHKÛMUNUN SESİ, (çok erkeksi ve kararlı) Hayır. Eğer bir daha yapacak olsam, gülümseyerek karşısına geçer ve ona yapma bir çiçek verirdim, tıpkı hoşlandığı gibi. Eflatun satenden bir süsen çiçeği. Bana teşekkür ederdi. Filmlerdekilere benzer o sarışın fıstıklarının hiçbiri, benimkiler kadar fasa fiso, ama tatlı bir gülümsemeyle söylenen sözler dinlememiştir. Ancak ve ancak... LEYLA, (hayran) Kim bu? GARDİYAN, (homurdanarak) İdam mahkûmu. Annesini öldürdü. İDAM MAHKÛMUNUN SESİ: ... konuşmam bittiğinde, o, gülü koklayıp kır saçlarına taktığında, ben onun.. (Ses gittikçe coşar ve sonuna doğru ezgi mırıldanır ve şarkı söyler gibi) zarifçe karnını yarardım. Bağırsakların dökülüşünü seyredebilmek için iç etekliğin katlarını bir bir, zarifçe kaldırırdım ve parmakların mücevherlerle oynadığı gibi ben de bağırsaklarla oynardım. Ve sevincimi aktarırdı bakışlarım annemin şaşkın bakışlarına! (Bir sessizlik.) SAİD, (hüzünlü) Şarkı söyleyebilecek noktaya gelmiş. GARDİYAN, (sertçe) Şarkı söylemesi gereken noktaya. Size gelince çaylaklar, kapatın çenenizi!
Diğer Jean Genet Sözleri ve Alıntıları
- Güzelliği elde etmek için zorunlu olan şey aşktır. Ve de onu kıran, acımasızlık.
- Yalnızlık, benim anladığım anlamıyla, acınacak bir durum değil, daha çok gizli bir krallık, derin bir iletişimsizlik, fakat el uzatılamaz eşsizlikte, az çok belirsiz bir anlama biçimidir
- Aşk ve ölüm anında bedenlerin saklayacak hiçbir şeyi yoktur; duruşları, bükülüşleri, hareketleri, işaretleri, sessizlikleri hem bu dünyaya hem de öteki dünyaya aittir.
- İçine doğduğunuz topluluktan başka bir toplulukta yaşamayı bilinçli bir karar doğrultusunda seçebilirsiniz; ama bir halkın parçası olma duygusunu istem dışı hissedersiniz, adil olmayan davranışlara duyduğunuz tepki yüzünden bu duyguya kapılmış olabilirsiniz, ancak adaleti ve o halkı koruma isteğiniz tepkisel bir istek değildir, söz konusu halka işgüdüsel, duygusal ve duyarlı bir yakınlık duyduğunuz için kendinizi onun bir parçası gibi hissedersiniz. Ben bir Fransızım, ama tüm kalbimle Filistinlilerin yanındayım, onları savunuyorum. Onların da kendini savunmaya hakları var. Ama bu noktada aklıma bir soru takılıyor: Filistinliler uğradıkları adaletsizlikler yüzünden göçebe bir halk konumuna düşmeselerdi, ben onları bu kadar çok sever miydim?
- İnsanların gözle görünür sefaletlerini sevip onunla gurur duyabileceklerine inanmayanlar, insan doğasını hiç tanımamışlardır. Gözle görünür sefaletin arkasında bir zafer gizli olduğu için gururludur o insanlar.
- Güzelliği elde etmek için zorunlu olan şey aşktır. Ve de onu kıran, acımasızlık.
- Yalnızlık, benim anladığım anlamıyla, acınacak bir durum değil, daha çok gizli bir krallık, derin bir iletişimsizlik, fakat el uzatılamaz eşsizlikte, az çok belirsiz bir anlama biçimidir
- Aşk ve ölüm anında bedenlerin saklayacak hiçbir şeyi yoktur; duruşları, bükülüşleri, hareketleri, işaretleri, sessizlikleri hem bu dünyaya hem de öteki dünyaya aittir.
- İçine doğduğunuz topluluktan başka bir toplulukta yaşamayı bilinçli bir karar doğrultusunda seçebilirsiniz; ama bir halkın parçası olma duygusunu istem dışı hissedersiniz, adil olmayan davranışlara duyduğunuz tepki yüzünden bu duyguya kapılmış olabilirsiniz, ancak adaleti ve o halkı koruma isteğiniz tepkisel bir istek değildir, söz konusu halka işgüdüsel, duygusal ve duyarlı bir yakınlık duyduğunuz için kendinizi onun bir parçası gibi hissedersiniz. Ben bir Fransızım, ama tüm kalbimle Filistinlilerin yanındayım, onları savunuyorum. Onların da kendini savunmaya hakları var. Ama bu noktada aklıma bir soru takılıyor: Filistinliler uğradıkları adaletsizlikler yüzünden göçebe bir halk konumuna düşmeselerdi, ben onları bu kadar çok sever miydim?
- İnsanların gözle görünür sefaletlerini sevip onunla gurur duyabileceklerine inanmayanlar, insan doğasını hiç tanımamışlardır. Gözle görünür sefaletin arkasında bir zafer gizli olduğu için gururludur o insanlar.