Herkesin nazladığı, hoş görünmek istediği, kendi gibi ufak tefek, kendi gibi dişsiz, saçsız tatlı çocuğa bakınca yüreği sevgiyle doldu buruşuk, yaşlı kadının. Gülücükler, mimiklerle eğlendirmek için yaklaştı. Tiridi çıkmış zavallı kadıncağız okşamaya başlayınca çocuk dehşete kapılıp çığlıklarıyla doldurdu evi. Kadıncağız o zaman ebedi yalnızlığına yeniden çekildi, bir köşede ağlıyor ve söyleniyordu: Bizler, zavallı yaşlı kadınlar, kimseye zevk vermez olmuşuz artık, masum yavruları bile severken ürkütüyoruz!
Diğer Charles Baudelaire Sözleri ve Alıntıları
- Kimi insanlar vardır, hep seyirci kalırlar.
- Gerçekten de ölçüsüzce ve acımasızca yoruyorsunuz beni.
- Bazı bazı size gerçek acının ne olduğunu öğretmek geliyor içimden.
- Yalnızlığını kalabalıkla doldurmasını bilmeyen kişi, telaşlı bir kalabalık içinde yalnız olmasını da bilmez.
- Bu dünyanın mutlularına bazı bazı kendi mutluluklarından daha üstün, daha geniş, daha derin mutluluklar bulunduğunu anımsatmakta yarar vardır, yalnızca budala gururlarını sarsmak için bile olsa.
- Çocuk gürültücüdür, bencildir, ne sevecenlik bilir, ne sabır; salt hayvan gibi, köpek gibi, kedi gibidir, yalnız acılara sırdaş bile olamaz.
- Bırak da uzun, uzun, uzun süre içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada.
- Ruh ne denli hırslı, ne denli inceyse, düşler de gerçekleşebilecek olandan o denli uzaklaşır.
- Nerdeyse tüm mutsuzluklarımız odamızda kalmayı bilememiş olmamızdan geliyor başımıza.
- Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken zamanın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız.