Her nefeste Allah demek lazım diye geçirdi içinden. Hatta daha da ileri gitti. Kötü hastalık gelmiş olsaydı bile Kahrın da hoş, lütfun da hoş diyebilmeliydi. Nerdeee!.. Ben o mertebede değilim Yarabbi. Bana çekeceğim yükten ağırını verme, bizi hastalıkla, açlıkla, yoklukla imtihan etme. Kahrın da hoş lütfunda hoş, demek için insanın veli olması lazım. Ben kimim ki? Bir aciz kulum. Nerde bende o teslimiyet? Bugünüme şükrolsun deyip çıktı mescitten.
Diğer Mustafa Kutlu Sözleri ve Alıntıları
- Gülün ömrü de kısadır.
Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var. - Gülün ömrü de kısadır.
Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var. - Kalabalıkta kimsenin yüzü kendinin değildir, bilirsin.
- "Kalabalıkta kimsenin yuzu kendinin degildir, bilirsin"
- İstanbul böyledir."Yaşanmaz burada" der, çeker gidersin; üç gün geçmeden özlersin.
- "Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?" [s. 9]
- "Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti." [s. 143]
- "Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?" [s. 9]
- "Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti." [s. 143]
- Geceler gebedir, meşime-i şebden neler doğar bilemeyiz.