Hepimize böyle ikişer kelepçe vurdular. Bu iş - AlıntıSöz

Hepimize böyle ikişer kelepçe vurdular. Bu iş tamamlanınca, nikel kaplamalı pırıl pırıl bir çelik zincir getirdiler, kelepçelerin halkaları arasından geçirip çifterli sıranın önünde ve arkasında kilitlediler. Prangalı mahkumlar takımıydık artık. Yürü buyruğu verildi, iki muhafızın gözetiminde sokağa çıktık. Yürüyüş kolunun onur yeri uzun boylu zenciyle bana verilmişti. Başı biz çekiyorduk çünkü. Hapishanenin mezara benzeyen o kasvetli havasından sonra dışardaki güneş gözlerimizi kamaştırdı. Şakırdayan prangalar içinde artık bir tutuklu olan ben, güneşi hiç böylesine tatlı bulmamıştım daha önce; biliyordum: ta ki otuz gün sonrasına dek güneşi son görüşümdü bu.

Diğer Jack London Sözleri ve Alıntıları