Hep şunu öğütleriz: İçinize dönün. Çabucak, daha ilk adımlarda kaybolacağınız, tanımadığınız bir yerde ne işiniz var? O halde dönmeyin. Sanat yapıyorum adına içinizin kendi halinde düzenli kılcal akıntılarına, kendi öz ışığında yolları, çıkışları belli kentine, bilmediğiniz araçlarla girince perişan olacaksınız. Peki diyeceksiniz, üstün şeyler, ruhun yücelikleri, adalet ve merhamet olguları, sevgi, inanç, bunlar nerede? Onları öğerken, öğütlerken ve biz benimserken; onları bulacağımız yer neresi? Şöyle söyleyeyim: Hareketlerinize dönün. Onları gözlemleyin. Güzelleştirin ve göreceksiniz onlara içinizden biçeceğiniz değerler, dengeler sizin içinizle dışınızla birlikte güzelleştirecektir. (Ah diyorum güzelliğin güzelliği)... sayfa 157,158
Diğer Cahit Zarifoğlu Sözleri ve Alıntıları
- ve üstüm başım perişan benim
elim hayret kısa kamalarım kayıp
de şehit nefesini değdir üstüne ciğerimin - ''kalbinizi ve sesinizi yumuşatın.''
- Bir incelik gösterin,incinmesin yüreğim
- ve üstüm başım perişan benim
elim hayret kısa kamalarım kayıp
de şehit nefesini değdir üstüne ciğerimin - Vicdanen rahat olmamız yetmiyor. Başkalarının hakkımızda yanlış kanaatler edindiğini görmek üzüyor bizi.
- "Bilmediğim
ve
ne yapacağı belli olmayan
bir duyguyla
hırpalanıyorum boyuna.." - takdir-i ilahi deyip teselli bulmuşlar.elbet demişler gerekse bize bir yük taşıyan,ALLAH bir tane daha kısmet eder...
- Ve o zaman daha önce hiç bu kadar büyüğünü görmediğimi düşündüm: yanlızlığın.
- Umutsuzluk mu,yoksa ince derin bir şikayet mi?
Yoksa
Faaliyet içinde geçen gece ve gündüzlerimizin bizi bıraktığı anlarda kalbimizi eline geçiren ve henüz mahiyetini anlamadığımız melal mi? - Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız.
Bir şehir kadar kalabalıktır bazıları
Bir dehliz kadar karanlıktır bazıları
Konuşurlar
İsterler
Susarlar