Hayvan Hakları: Bir Kurtuluş Hareketinin Felsefesi'nde Helmut Friedrik Kaplan şöyle der: İnsanla aynı türden değil diye hiçbir canlının yaşam hakkı insanınkinden daha önemsiz değildir.
Diğer Federica Sgarbi Sözleri ve Alıntıları
- Hayvan Hakları: Bir Kurtuluş Hareketinin Felsefesi'nde Helmut Friedrik Kaplan şöyle der: İnsanla aynı türden değil diye hiçbir canlının yaşam hakkı insanınkinden daha önemsiz değildir.
- Kedilerin evcilleştirme konusunda zorluk çıkardıkları söylenir. Bu hiç de doğru değil. Benimki beni birkaç günde evcilleştirdi.
- Bill Dana - Biz insanlar, evrim yoluyla diğer hayvanlarla akrabayız. Empati kurma yetimiz de bunu göstermektedir. Yani, kafese mahkum yaşayan bir tavuğun acı çektiğini ya da doğal ortamında yaşayan bir tavuğa kıyasla neler hissediyor olabileceğini anlamak için özel bir yeteneğe ihtiyaç duymayız. İnsanların bilmek istediği her şeyi öğrenme kapasitesi olduğu söylenir ama maalesef insan hareketlerinin kurbanı olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamak, insan için son derece zor.
- K. Davis / Hayvan Hakları Özür Retoriği: Göz Önünde Bulundurulması Gereken Bazı Hususlar (1994) - Yaşama saygı sizin için ne kadar önemli? Buna ne anlam yüklüyorsunuz? Bu konuda, Avusturyalı çağdaş düşünür ve hayvan hakları hareketinin öncülerinden Peter Singer'ın Uygulamalı Etik (1979) kitabına göz atmanızı öneririm. Orada şu satırları göreceksiniz:
...kendi türümüzle ilişkilerimizde eşitliği sağlam bir ahlaki temel olarak görüyorsak, kendi türümüzden olmayanlarla, yani insan dışı canlılarla olan ilişkilerimizde de eşitliği ahlaki bir temel olarak kabul etmemiz gerekir. - Hayvanlar ve insanların aynı madde ve tözü paylaştığına ilişkin bu son derece basit ve sorgulanamaz gerçek, insanların zihinlerinde yer ettiği zaman, hayvanların gerçekten hakları olacak ve canları rezil bir serserinin ruh hali ve vicdansızlığına bağlı olmaktan kurtulacaktır.
Ancak o zaman, şarlatan doktorlar sayısız hayvan üzerinde en cani işkenceleri deney adı altında uygulayamayacak, tüm tuhaf ve cahilce arzularını gerçekleştiremeyecekler.
- Schopenhauer / Parerga ile Paralipomena (1851) - Uzun -çok uzun- gövdeli sarı bir kedi antika oyuncak dükkanının camından bana doğru esnedi. Ona seslendiğinizde patileriyle gerinen büyük bir kediden daha güzel bir vitrin görüntüsü olabilir mi?
- Giovanni Martinetti, Acı Çekme Eşitliği kitabında şunu savunmuştur:
Günümüz insanı kalp hastalıklarından en elem verici olanına tutulmuştur: Yürekten sevememe hastalığı. Çoğu insan yürekten sevmenin ve hatta hayvanları da sevmenin, gereksiz bir duygusallık olduğunu düşünüyor. Aksine aslında bu, insanın bencilliğinden daha derin ve köklü bir ahlaki muhakemeye ve akılcılığa sahip olduğunu göstermektedir. - (Zıpır'ın hikayesinden bahsetmek istiyorum size.. Tanıştığım bu sevimli dostlardan kalbime en çok dokunanlardan biri... )
''Büyük tekirlerin çok güzel olduğuna pek çok kişinin katılacağından şüphem yok. Bu, belki de, çizgileri kaplanların, o baştan çıkaran kürkünü andırdığındandır. Fakat Zıpır'ın en dikkat çekici özelliği kaplansı çizgileri değil, ağzındaki diş telleriydi maalesef.
Ağzından geçirdiği bir ameliyat nedeniyle uygulanan anestezinin etkisiyle hâlâ baygın haldeki Zıpır, sahibi olan kişi tarafından barınağa getirilip bırakılmıştı. Kendisini evde değil de bir kafesin içerisinde, ağzında çiğnemesini zorlaştıran bir metal parçasıyla uyanmanın nasıl da harika bir duygu olabileceğini tahmin edebilirsiniz sanıyorum.
Üstelik sahiplerinin çok çok üzgün olduklarını söylemeye cesaret edebildiklerini düşününce... İyi ki de üzülmüşler, bir de üzülmeseler zavallı Zıpır'ın başına daha neler gelebilecekti acaba?
işin cabası, Zıpır aynı zamanda kedi AIDS'i, yani FIV taşıyordu. Aslında, bahçede yaşayan bir kedinin bu hastalığa yakalanması çok rastlanan bir durum ve insanı korkutan isim kısaltması yüzünden etkileri kolayca abartılabiliyor. Ben de bu hafif hastalığa yakalanmış, beş yaşında bir kedi sahiplenmiştim. Şimdi on iki yaşına girdi ve sağlığı hâlâ yerinde, yani hayatının mırlamalarla dolu yedi yılını bahşetti bana.
Bu yüzden bakım evindeki sağlıklı ve güzel kedicikler hakkında yazmamayı tercih ediyorum. Zaten onlar hemencecik bir yuva buluyor ve ilân verilmesine gerek kalmıyor. Bunun yerine, insanları yetişkin kedilerin hayatlarına katabileceği mutluluğu görmeye davet ediyorum.
....................
Zıpır konuşarak kimseyi kendisini sahiplenmeye ikna edemedi ama şans ona bir başka yerden güldü.
Biri beni o sırada ağır bir soğuk algınlığı geçiren Bilge'yi sahiplenmek için aramış ama veteriner Bilge'nin evlat edinilmeye uygun durumda olmadığını söylemişti. Oysa Zıpır yeni bir yuva edinmeye tamamen hazırdı. Diş telleri sonunda çıkarılmıştı ve artık rahat bir şekilde yemek yiyebiliyordu. Ama maalesef barınaktaki yeni ve stresli hayatına uyum sağlamakta güçlük çekiyordu. Hep rafların kuytu köşelerinde saklanıyor ve yemek zamanında mama kabının çevresini saran diğer kuyruklardan fena halde çekiniyordu.
...............
En iyi çözüm, Bilge'yi evlat edinmek isteyenlere Zıpır'ı önermekti . Rafta, her zamanki köşesinde uzanmaktan hoşnut, artık güzel ve sağlıklı olan bu kediye baktım: Denemeye değerdi. Müstakbel adayın evine kucağımda siyah beyaz bir kedi yerine, kahve-bej çizgili bir kediyle gittim.
..............................
Sonunda operasyon başarıyla sonuçlandı! Kendine yeni bir yuva bulan Zıpır hainden gayet memnun görünüyordu.
.............................
Zıpır'a dair aklımdaki son görüntü bir rafın köşesinde tek başına dururken ki haliydi. Yeni eve vardığımda, onu altın sarısı iki kırlentin arasında, bir kazağın üzerine serilmiş, horlaya horlaya uyurken buldum. - İnsanla aynı türden değil diye hiçbir canlının yaşam hakkı insanınkinden daha önemsiz değildir.
Helmut Friedrik Kaplan - "Ahlak,kelimenin en geniş anlamıyla,canı olan her şeye karşı duyulan sorumluluk demektir." Albert Schweitzer