Hayattaki en önemli şey üslup. Yani temelde, neticede önemli olan, kişinin varoluş üslubu, kişinin eylemlerinde görülen karakteristik tarz. İnsan kendini eylemleriyle tanımlamaktaysa eğer, o zaman üslup iki kat daha belirleyicidir; çünkü eylemi betimleyen üsluptur. Boşluğu dolduran şey içerik. İçeriğe, bizleri etkileme, harekete geçirme becerisini veren şey üslup. *** Kilisenin nefret ettiğim yanı, toplumun nefret ettiğim yanıydı. Yani otoriter kişiler. İktidar manyakları. Katı dogmacılar. O her şeyi yönetmek isteyen, açgözlü, sevgi ve cinsellik açısından zayıf salaklar. Bizler yaşamakla meşgulken -tat almakla, denemekle, kucaklaşmakla, öpüşmekle, hata yapmakla, büyümekle meşgulken- onlar dizginleri ele geçirmekle meşgul. Acı dokunaçları kısa zamanda her şeyi sarıyor: Hükümetlerimizi, ekonomilerimizi, okullarımızı, yayınlarımızı, sanatımızı ve dini kurumlarımızı. İktidar hırsıyla yanıp tutuşan, kanunların ve diğer sağlıksız soyutlamaların müptelası olan ve yönetmek, önderlik etmek, sansürlemek, emretmek, ödüllendirmek, cezalandırmak arzusu taşıyan insanlar. Bu insanlar, kertenkele bokları gibi, sevmeyi bilmeyen, ölümden ve dolayısıyla yaşamdan ödleri kopan insanlar. Kaotik olan, kanun tanımayan, serbest hareket eden ve değişen her şeyden korkuyorlar. Doğadan korkuyorlar, hayatı reddediyorlar ve böyle yaptıkları için de tanrıyı reddediyorlar. Onlar devlet başkanı, vali, belediye başkanı, general, polis ve yönetim kurulu başkanı. Kurnaz kardinaller, şişman piskoposlar ve mastürbasyon yapan, yaşlı, gıcık monsenyörler. Gezegeni sarmış en korkak ve en korkutucu memeliler; sevgisiz, anal saplantılı, iktidar manyağı otoriter insanlar. Akıllı, güzel ve özgür olan her şeyi mahvediyorlar. *** Yasalar ahlaklı sanat türlerinin, diğer insanlara karşı edepli davranmanın sembolü. Yasaların ahlaki içeriği yok, onlar sadece böyle bir içeriğe sahip olan davranışın sembolü. *** İstikrar doğal değil. Yegâne istikrarlı toplum polis devletidir. Bir toplum ya özgürdür ya da istikrarlı. Aynı anda ikisi birden olamaz. Seçimini yap. Ben şahsen, katı, yapay bir toplumdansa her zaman özgür, organik bir toplumu tercih ederim. Eğer insanlar, korku ve ölümden kurtulmak için illaki Cennet değneğini kullanacak denli zayıfsa belki de ihtiyaçları olan şey, korku ve ölümdür. *** Müminlerin zekâsını sınamak isteyen bir adam varmış. Adam çileciliğin vecibelerini yerine getirmeye ve sahte derin düşünceler telaffuz etmeye başlamış. Kısa bir zaman sonra, uydurma öğretilerini vaaz ettiği binlerce mürit toplamış etrafında. Onu aziz ilan etmişler. Derken bir gün, kendisine inananlara nasıl kolayca aldandıklarını göstermek için kendilerine öğrettiği her şeyin zırva olduğunu açıklamış. İnançları olmadan yaşayamayacakları için onu taşlayarak öldürmüşler ve öğretilerine inanmaya devam etmişler.
Diğer Tom Robbins Sözleri ve Alıntıları
- Arzu kelimesi, ortada bizim olmayan bir şeyin varlığını gösteriyor. Eğer her şeyimiz varsa, o zaman arzu olamaz; çünkü isteyecek bir şey kalmamış oluyor.
- Eğer arzu, ıstırabı getiriyorsa, belki akıllıca arzu etmediğimizdendir ya da arzu ettiğimiz şeyi ustaca elde etmesini bilmediğimizdendir.
- Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma Meryem...
Seninle benim gibi kadınlara hayatta yalnızca bir, tek bir marifet gereklidir, o da zaten okulda öğretilmez.
O da tahammül.
Sabretmek.
Katlanmak.
Sahip olduğumuz tek şey bu yeteneğimizdir.... Bir erkeğin kalbi fesat, habir bir şeydir, Meryem. Bir ananın rahmine hiç benzemez. Kanamaz, sana yer açmak için genişlemez... - "Şeytan denen varlık, horozlara sabahın beşinde ötmeyi, uyuyan çiftlerin yüzündeki gülümseme ifadesini silebilmek için öğretmiştir.
- Düzenbaz bir aynasız, ulusal sırları satan bir vatan hainiyle tamamıyla eşdeğerdi ve ona göre cezalandırılmalıydı.
- Her türlü depresyonun kaynağında kendine acıma vardır, insanlardaki her türlü kendine acıma da kendilerini fazlasıyla ciddiye almaktan kaynaklanır.
- İnsanlığın büyük bir kısmının beyni erimiş balmumu gibidir. Üzerine bir iz bırakıldığında siz değiştirene kadar kendiliğinden değişmez. Şekillendirilebilir ama kendini şekillendiremez. Politikacıların ve halkla ilişkiler uzmanlarının kötü niyetlerine alet ettikleri bir özelliktir bu.
- Beni sevdiğini her söylediğinde irkiliyorsam, bu ikimizin de sorunu. Benim karmaşam senin de karmaşan oluyor.
- Arzu kelimesi, ortada bizim olmayan bir şeyin varlığını gösteriyor. Eğer her şeyimiz varsa, o zaman arzu olamaz; çünkü isteyecek bir şey kalmamış oluyor.
- Eğer arzu, ıstırabı getiriyorsa, belki akıllıca arzu etmediğimizdendir ya da arzu ettiğimiz şeyi ustaca elde etmesini bilmediğimizdendir.