menu
search
Bilim
Felsefe
Kitap
Aşk
Zeka
Bilgelik
Hayat
Eğitim
Arkadaşlık
Aile
Mutluluk
Umut
Dini
İlişki
İlham
Hayatta küçük şeyleri boş vermemeli insan. - AlıntıSöz
Anasayfa
Düşünürler
Samuel Beckett Sözleri ve Alıntıları
Hayatta küçük şeyleri boş vermemeli insan.
Samuel Beckett
Paylaş
Tweetle
Diğer Samuel Beckett Sözleri ve Alıntıları
Bir ayağımız mezarda dünyaya getirirler bizi, güneş bir an parıldar, sonra yeniden gecedir.
Dün kimseyle tanıştığımı hatırlamıyorum. Ama yarın da bugün biriyle tanıştığımı hatırlamayacağım. Yani aydınlanma konusunda bana güvenmeyin.
- Gidelim.
- Gidemeyiz.
- Neden?
- Godot'yu bekliyoruz.
Dikkatinizi çekmek isterim ki benim yerimde o olabilirdi, onun yerinde de ben. Ama, neylersiniz, böyle buyurmuş talih. Herkes kendi payına düşeni yaşar.
İşte tipik bir insan - ayağının kurusundan ötürü ayakkabısını suçlayan!
Dünbnyadaki gözyaşı miktarı sabittir.Ağlamaya başlayan biri için bir yerlerde bir başkası keser ağlamayı,aynı şey gülmek içinde geçerliydi.
Bütün bildiğim şu: saatler geçmek bilmez ve bu koşullarda bizi, vakit geçirmek için türlü türlü -nasıl desem- ilk bakışta makul gözüken, ama zamanla monotonluğa dönüşecek oyunlara başvurmaya zorlar. Böylece aklımızı kaybetmekten kurtulduğumuzu söyleyebilirsin. Kuşkusuz doğru. Ama aklımız uzun süredir dipsiz derinliklerin betimsiz gecelerinde dolanıp durmuyor mu zaten? Bunu bazen soruyorum kendime.
Uyuyor muydum ben başkaları acı çekerken? Şu anda uyuyor muyum? Yarın uyanınca veya uyandığımı sandığımda, bugün hakkında neler söyleyeceğim? Dostum Estragon'la, burada gece olana kadar Godot'yu beklediğimi mi? Pozzo'nun hamalıyla birlikte geçip bizimle konuştuğunu mu? Muhtemelen. Ama bunların içinde ne kadar doğruluk payı olacak? (Estragon çizmelerini çıkarmayı başaramayıp yeniden uykuya dalmıştır. Vladimir ona bakar.) O hiçbir şeyin farkında olmayacak. Yediği tekmelerden söz edecek, ben de ona havuç vereceğim. (Bir an.) Bir ayağımız mezarda, zor bir doğum doğrusu. Mezarcı çukurun dibine forsepsi yerleştirir. İhtiyarlığa vakit var daha önümüzde. Hava çığlıklarımızla dolu. (Dinler.) Ama alışkanlıklar duyarsızlaştırıyor insanı. (Estragon'a bakar.) Bana da bir başkası bakarak, uyuyor diyor. Kendisinin de uyuduğunun farkına varmadan uyuyor, hiçbir şey bilmiyor. Uyusun bakalım diyor, benim için. (Bir an.) Böyle devam edemem. (Bir an.) Ne dedim ben?
Dünbnyadaki gözyaşı miktarı sabittir.Ağlamaya başlayan biri için bir yerlerde bir başkası keser ağlamayı,aynı şey gülmek içinde geçerliydi.
Bütün bildiğim şu: saatler geçmek bilmez ve bu koşullarda bizi, vakit geçirmek için türlü türlü -nasıl desem- ilk bakışta makul gözüken, ama zamanla monotonluğa dönüşecek oyunlara başvurmaya zorlar. Böylece aklımızı kaybetmekten kurtulduğumuzu söyleyebilirsin. Kuşkusuz doğru. Ama aklımız uzun süredir dipsiz derinliklerin betimsiz gecelerinde dolanıp durmuyor mu zaten? Bunu bazen soruyorum kendime.
Fatih Duman
45 Beğeni
Tahsin Yücel
6 Beğeni
Mahmut Esat Bozkurt
14 Beğeni
Jean de la Fontaine
23 Beğeni
Peyami Safa
267 Beğeni
Yaşar Kemal
67 Beğeni
M. Fethullah Gülen
22 Beğeni
Miguel de Cervantes Saavedra
14 Beğeni
Julio Cortazar
37 Beğeni
George R. R. Martin
61 Beğeni