Hawaii?de bir zamanlar sıçan sorunu yaşanmıştı. Sonra birinin aklına dâhiyane bir çözüm gelmişti. Hindistan?dan firavun fareleri ithal etmek. Firavun fareleri sıçanları öldürecekti. Plan işe yaramıştı. Firavun fareleri sıçanları gerçekten de öldürmüştü. Firavun fareleri ayrıca tavukları, yavru domuzları, kuşlan, kedileri, köpekleri ve küçük çocukları da öldürmüştü. Firavun farelerinin motosikletlere, elektrikli çim biçme makinelerine, golf arabalarına ve James Michener?a saldırdıklarına ilişkin haberler alınmıştı. Hawaii?de bir zamanlar ne kadar sıçan vardıysa şimdi de o kadar firavun faresi vardı. Hawaii sıçan sorunu karşılığında firavun faresi sorununu edinmişti. Hawaii böyle bir şeyin bir daha yaşanmaması konusunda kararlıydı. Leigh-Cheri, Gulietta?ya Hawaii?nin kemirgenleriyle toplum kavramı arasındaki benzerliği nasıl açıklayabilirdi? Toplumun suç sorunu vardı. Toplum suçların üzerine gitmeleri için polisleri görevlendirmişti. Şimdiyse toplumun polis sorunu vardı.
Diğer Tom Robbins Sözleri ve Alıntıları
- Arzu kelimesi, ortada bizim olmayan bir şeyin varlığını gösteriyor. Eğer her şeyimiz varsa, o zaman arzu olamaz; çünkü isteyecek bir şey kalmamış oluyor.
- Eğer arzu, ıstırabı getiriyorsa, belki akıllıca arzu etmediğimizdendir ya da arzu ettiğimiz şeyi ustaca elde etmesini bilmediğimizdendir.
- Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma Meryem...
Seninle benim gibi kadınlara hayatta yalnızca bir, tek bir marifet gereklidir, o da zaten okulda öğretilmez.
O da tahammül.
Sabretmek.
Katlanmak.
Sahip olduğumuz tek şey bu yeteneğimizdir.... Bir erkeğin kalbi fesat, habir bir şeydir, Meryem. Bir ananın rahmine hiç benzemez. Kanamaz, sana yer açmak için genişlemez... - "Şeytan denen varlık, horozlara sabahın beşinde ötmeyi, uyuyan çiftlerin yüzündeki gülümseme ifadesini silebilmek için öğretmiştir.
- Düzenbaz bir aynasız, ulusal sırları satan bir vatan hainiyle tamamıyla eşdeğerdi ve ona göre cezalandırılmalıydı.
- Her türlü depresyonun kaynağında kendine acıma vardır, insanlardaki her türlü kendine acıma da kendilerini fazlasıyla ciddiye almaktan kaynaklanır.
- İnsanlığın büyük bir kısmının beyni erimiş balmumu gibidir. Üzerine bir iz bırakıldığında siz değiştirene kadar kendiliğinden değişmez. Şekillendirilebilir ama kendini şekillendiremez. Politikacıların ve halkla ilişkiler uzmanlarının kötü niyetlerine alet ettikleri bir özelliktir bu.
- Beni sevdiğini her söylediğinde irkiliyorsam, bu ikimizin de sorunu. Benim karmaşam senin de karmaşan oluyor.
- Arzu kelimesi, ortada bizim olmayan bir şeyin varlığını gösteriyor. Eğer her şeyimiz varsa, o zaman arzu olamaz; çünkü isteyecek bir şey kalmamış oluyor.
- Eğer arzu, ıstırabı getiriyorsa, belki akıllıca arzu etmediğimizdendir ya da arzu ettiğimiz şeyi ustaca elde etmesini bilmediğimizdendir.