Hatırlamayla unutamama arasındaki ciddi farktan bahsederdi Hazyereç sık sık.. Hatırlamak. Eskiyi, eski güzel günleri, elbette güzeldi ve şerefli bir zihinsel yolculuktu. Hatırlamayanlar ancak soysuzlardır derdi Hazyereç.. Bununla birlikte unutamama ve takılı kalmaya yönelik ciddi itirazları da vardı onun.. Unutamamaya tutuklu kalırsan, hiçbir yeni işe değemez ellerin, dikkat et küçüğüm, acıya takılı kalmayasın, acı bilgilerin en en değerlisidir, ancak aşıldıkça bize değer katar, yoksa eritip yutar adamı, bir bataklık gibi seni içine çekip yutmasına asla izin verme.. derdi..
Diğer Sibel Eraslan Sözleri ve Alıntıları
- Hiçbir yere sığmayıp da mümin kulunun gönlüne sığan Rabb elbette secdeye layık olan tek ilahtı.
- Sen sen ol,sakın göklere bakmayı bırakma e mi küçüğüm? Başına her ne gelirse gelsin, ama kolay ama zor, üzüntüde veya sevinçte, nerede olursan ol, gökyüzündeki yıldızları seyretmeyi sakın bırakma...
- Hiçbir yere sığmayıp da mümin kulunun gönlüne sığan Rabb elbette secdeye layık olan tek ilahtı.
- Sen sen ol,sakın göklere bakmayı bırakma e mi küçüğüm? Başına her ne gelirse gelsin, ama kolay ama zor, üzüntüde veya sevinçte, nerede olursan ol, gökyüzündeki yıldızları seyretmeyi sakın bırakma...
- Söylemek ne kadar zordur oysa. İçtekini derin bir kuyudan çeker gibi sabırla çıkarmak dışarı ve çıkardığına da razı olmak sonrasında...Oysa hiçbir kuyu yeterince arı duru çıkaramayacaktır Sevgili'nin hak ettiği kelimeleri.Çünkü kuyu, utangaç ve saklayıcıdır.Çıkarmaktan çok sarıp bürümeyi bilir, adeti budur kuıyunun.
- Demirin ateş altında aldığı darbe, onun imhası değil; tam tersine, dervişane bir razı oluşla nice zorlu imtihanlar sonrasında hantallığından kurtulup şekle girmesi serüvenidir. Demir, ateşin altında dövülerek geçirdiği terbiye sürecinin ardından keskin bir kılıç olarak uyanır güne...
- Hz. Meryem, onların Şam'daki karşılaşmaları sırasında kendi arlarında şu şekilde konuştuklarını işitmiştir...
Henüz on iki - on dört yaşlarındaki iki çocuktan İsa, gülerek konuşunca Yahya onu ikaz eder: "Ne o kardeşim, sanki Yüce Allah'ın hesap ve azabından emin olmuş gibisin..."
Bunun üzerine genç İsa cevap verir: "Sevgili kardeşim, sen de Cenab-ı Allah'ın rahmet ve fazlından ümit kesmiş gibisin..."
Sonra ikisi de gülümseyerek birbirlerine sarılmışlardı. - Eğer kibirden ırak ve alçak gönüllüysen, nefsini öldürmüşsün demektir. Deniz, ölüyü dipte bırakmaz, su yüzüne çıkarıp kıyıya atar. Ama mal, mülk, makam, mansup ve benlik derdindeysen tacınla, tahtınla su yüzüne çıkmana imkan yoktur, bunlar seni denizin dibine batıracak yüklerdir... Beşeri ve nefsani sıfatlardan soyunduğun zaman, sırlar denizi seni başının üstüne çıkarır.
- Hz. Meryem merhametin, Hz. Asiye emniyetin, Hz. Hatice sadakatin, Hz. Fatıma nurun timsalleriydi.
- Büyüdükçe, unutmanın büyük bir nimet olduğunu öğreniriz...