Harikuladelikler karşısında şaşkına dönen her genç zihin, şaşkınlığının semeresini, kendisini şaşkına çeviren numaranın tekrarlanması halinde ancak devşirebileceğini düşünür ve şaşkınlığı arttıkça, şaşkınlığından aldığı hazzı da artırmaya çalışır. Şaşkınlığın verdiği hazzın merak ve tecessüse dönüşmesi gerekirken, başka bir deyişle, hayreti ona ?hakikatin talibi/takipçisi vasfını kazandıracakken, o hayretinden bilgiyi hasıl etmek yerine, kendisini şaşkına çeviren numaracıya hayran olmakla yetinir. Tek başına hayranlık ona kâfi gelir; aldığı hazzın başını döndürüyor olması pek tabii ki onun bilginin emek isteyen vadilerine adım atmasını sağlamaz; hep dönmek, döndürülmek ister, gerisini düşünmez. Öyle ki kendisini şaşkına çeviren, şaşkına çevirmekle başını döndüren, başını döndürdükçe tam da genç beyinlere mahsus zevki kendisine tattıran numaracılara medyun olur. Kulluğa, köleliğe yatkınlığı da bundandır. Bilgi sahibi, tavır sahibi, istikamet sahibi olmak yerine, kolayca ?tâbi olmanın?, numaralardan aldığı haz ve zevkin idamesini mümkün kıldığını/kılacağını o da bilir. VE bu yüzdendir ki abilerinden, üstadlanndan, metbulanndan sürekli çevrilecek numaralar bekler, her daim onlara ?Hadi bir daha yapsana! demekten kendini alamaz. Okurken, düşünürken, araştınrken bilgi?ye ulaşmayı, hakikate kavuşmayı değil, bulunduğu mertebedeki şaşkınlığın hasıl ettiği zevkin sürmesini arzu eder.
Diğer Dücane Cündioğlu Sözleri ve Alıntıları
- Bir dağın yer değiştirdiğini duyarsanız inanınız, ancak bir insanın huyunun değiştiğini duyarsanız asla inanmayınız, çünkü insan hep yaratıldığı hal üzeredir.(ss.123)
- Kelebeğin mumun ateşinde yanması yanmayı beceremeyenler için bir teselli kaynağı değildir, sadece imrenilesidir.
Isınmak için değil, ışıtmak için yanar kelebekler. Çığlık atmadan sessizce kavrulurlar yarin ateşinde... - Yalnızlık kişinin kendisiyle buluşması... kendisiyle tanışması... kendisini tanıması... Demem o ki yalnızlık kişinin sürülere karşı kendisini koruması, onlardan kaçması değil, bilakis sürülerin içine atılmışken, tam da sürülerin içinde iken kendini farketmesi...
- Yalnızlık... ayrılığın yitimi... âdeta vuslat... kişinin kendisine kavuşması... ışkın ve aşkın ta kendisi... bir tür cinnet sayılması da bundan...
- Yalnızlık gerçekte bir fiil, bir hareket değil, aksine bir hâl, bir fark etme hâli... bu bakımdan zamanî değil, aksine zamandan hâli...
- ... unutmamalı ki tek başınalığı başkaları (ağyar), yalnızlığı ise sadece kişinin kendisi (yâr) fark eder.
- Bir dağın yer değiştirdiğini duyarsanız inanınız, ancak bir insanın huyunun değiştiğini duyarsanız asla inanmayınız, çünkü insan hep yaratıldığı hal üzeredir.(ss.123)
- Kelebeğin mumun ateşinde yanması yanmayı beceremeyenler için bir teselli kaynağı değildir, sadece imrenilesidir.
Isınmak için değil, ışıtmak için yanar kelebekler. Çığlık atmadan sessizce kavrulurlar yarin ateşinde... - Yalnızlık kişinin kendisiyle buluşması... kendisiyle tanışması... kendisini tanıması... Demem o ki yalnızlık kişinin sürülere karşı kendisini koruması, onlardan kaçması değil, bilakis sürülerin içine atılmışken, tam da sürülerin içinde iken kendini farketmesi...
- Yalnızlık... ayrılığın yitimi... âdeta vuslat... kişinin kendisine kavuşması... ışkın ve aşkın ta kendisi... bir tür cinnet sayılması da bundan...