Gördüm ki benim çevremin insanları, içinde bulunduğumuz bu korkunç durumdan kurtulmak için dört yol bulmuşlar.
Birinci çıkış yolu, bilgisizlik yoluydu. Hayatın bir bela ve saçmalık olduğunu bilmemek ve kavramamak. Bu grubun insanları ?ki çoğu kadın ya da çok genç olanlar, ya da çok saf erkeklerdi ?Schopenhauer'u, Budda'yı rahatsız eden hayat sorusunu henüz kavramamışlardı.
İkinci çıkı yolu, Epikürcü çıkış yoludur. İnsan hayatının umutsuzluğunu bilse de, onun sunduğu nimetleri tatmak, Bu yüzden insanın yeryüzündeki tek zevki olan yeme-içme ve eğlenmeyi övmüşümdür. Bu Tanrı'nın ona bahşettiği hayat boyunca, çalışma sayesinde elde edilir. O halde git de ekmeğini neşe içinde ye, şarabını keyifle iç! Hayatı sevdiğin kadınla geçir, senin boş hayatın elverdiği sürece; çünkü bu senin hayattaki payındır, yeryüzün de yaptığın işteki payındır. Yapabildiğin her şeyi yap; çünkü gideceğin cehennemde ne iş, ne sanat, ne akıl, ne de bilgelik var.
Üçüncü çıkış yolu, güç ve enerjinin çıkış yoludur. İnsan hayatın dert ve saçmalık olduğunu anlayınca, onu yok etmelidir. Çok güçlü ve tutarlı insanlar böyle hareket ediyor. Onlara oynanan oyunun bütün aptallığını kavrayınca, sonra ölülerin sahip oldukları şeyin yaşayanlarınınkinden değerli olduğunu ve en iyi şeyin var olmamak olduğunu kavrayınca, buna göre davranıyorlar ve bu aptalca şakaya birden son veriyorlar (yani intihar ediyorlar).
Dördüncü çıkış yolu, zayıflık yolu. Bunun esası şudur: İnsan, hayatın dert ve saçmalık olduğunu kavradığı halde, onu sürdürmeye son vermez, bundan başka bir şey çıkmayacağını bilerek. Bu grubun insanları bilir ki, ölüm hayattan iyidir ama onlar yanılgıya bir an önce son verip, kendilerini öldürerek akıllıca davranma gücüne sahip olmadıkları için, sanki bir şeyler bekliyor gibi yaparlar. Bu zayıflığın yoludur; çünkü eğer ben daha iyi olanı biliyorsam ve buna gücüm yetiyorsa, neden daha iyi olana kendimi vermeyeyim? Ben, bu gruptayım.
İnsanlığın muazzam toplulukları ise, bütünüyle insanlık ise, bu anlamı, akla dayandırılmış bir bilgide görüyor. Akla dayandırılmış bu bilgi ise, inançtır, yani benim iyice reddetmem gerektiğine inandığım inanç. Güçlü bir tanrı'ya, dünyanın altı günde yaratılmış olduğuna, şeytana ve meleğe ve benim aklımı kaybetmediğim sürece kabul edemeyeceği her şeye inanç.
Diğer Lev Nikolayeviç Tolstoy Sözleri ve Alıntıları
- Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
- Bazıları hiçbir şeye inanmıyorlar ve bununla gurur duyuyorlar. Diğerleri, kendi menfaatlerine olan ve kitlelere iman görüntüsü altında inanmaya ikna ettikleri şeylere inanır görünüyorlar. Geriye kalan büyük çoğunluk ise kendilerine uygulanan hipnotizmayı iman olarak kabul ediyorlar ve inançsız yöneticiler ve ikna edicilerin kendilerinden istediği her şeye köle gibi itaat ediyorlar.
- İnsan, bir hayvanın can çekiştiğini görünce ürperti duyar. Kendisi -kendi öz varlığı- gözlerinin önünde ölüyormuş, var olmaktan çıkıyormuş gibi gelir.
Ya bu can çekişen, hayvan değil de insansa hemde sevdiği , üzerine titrediği biriyse, o zaman yaşamının sona ermesinden dolayı duyulan ürpertiye üstelik, onun üstünde, ruhu yaralanır, parçalanır. Bu yara vücuttaki bir yara gibi kimi zaman öldürür, kimi zaman iyi olur, ama yinede acır, dokununca acıtacak şeylerden kaçınır. - "Çok öğrenmek isteyen kişinin, çok acı çekmesi gerekir."
- Çünkü, eğer hayat saçmaysa ve ben de akıllı şeyleri çok seviyorsam, o zaman hayatı yok etmeliyiz.
- "Adın nedir senin?" diye soruyorlar. Bir adım olduğunu sanıyorlar. Oysa yoktur adım. Hepsini attım; ne adım vardır, ne yurdum. Ben varım yalnız. "Adın nedir?" İnsan. "Kaç yaşındasın?" Saymadım. İstesem de sayamazdım zaten. Her zaman vardım, her zaman da var olacağım çünkü.
- Ölümü herkeste, yakında kokacak bu cesedi ortadan kaldırmak zorunluluğunun verdiği telaşın can sıkıntısından başka bir duygu uyandırmamıştı.
- "Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum, ama yine de hayattan bir şeyler bekliyordum."
- Üstesinden gelebilirsen arzumun bu dünyada, bu, Tanrı katında bir başarı olur anca. Lakin beceremezsem bunu, yinede zevkle yerine getiririm bu arzumu.
- İnsan anne ve babasız yaşayabilir , fakat Allah olmadan yaşayamaz . / SYF:32