Gerçekte içinde olup bitenleri bir başkasının anlamasını nasıl sağlar insan? bacağımı kırsaydım, her şeyi bırakırdı yüzüstü. Ama sevinçten çatlayan yüreğininizse eh, biraz can sıkıcıdır bu, biliyor musunuz ? Kıvanca katlanmaktan daha kolaydır göz yaşlarına katlanmak. Yıkıcıdır kıvanç: rahatsız eder başkalarını. '' Ağlarsan yalnız kalırsın ne büyük yalan! Ağla, bir milyon timsah bulunur sevinçle ağlayacak. Dünya durmadan ağlıyor. Sırılsıklam olmuş göz yaşından. Gülmek, o da başka. Anlık bir şeydir gülmek, geçer gider. Ama kıvanç, bir çeşit vecd içinde kanamadır, varlığımızın bütün gözle görünmez deliklerinden taşan utanç verici bir çeşit aşırı doygunluktur. Başkalarını sevindiremezsiniz yalnızca sevinçli olmakla. İnsanın kendi içinde üretmesi gerekir sevinci, ya vardır ya da yoktur. Anlaşılıp iletilmeyecek kadar derin bir temele dayanır sevinç. Sevinçli olmak üzgün hayaletlerle dolu bir dünyada deli olmaya benzer. 44
Diğer Henry Miller Sözleri ve Alıntıları
- Zamanın dışında doğmuş insanlar vardır. Ülke, gelenek, kast dışı doğmuş insanlar vardır. Tam anlamıyla yalnız değiller, ama sürgünler, gönüllü sürgünler. Her zaman romantik de değillerdir; yalnızca ait olmazlar hiçbir yere demek istiyorum. (sf15)
- Biraz fazla ışık, biraz fazla enerji (dünyada) ve o kişi insanlık toplumu için uygunsuz görünür. İlhamın karşılığı ya tımarhane ya da mezardır. Gri, doğal dünya, bizim doğal yetişme yerimizmiş gibi görünür. Uzun zamandan beri böyleydi. Fakat dünya, içinde bulunulan koşullar değişiyor. İster kabul edilsin ister edilmesin yeni bir dünyanın eşiğinde bulunuyoruz. Anlamaya ve kabul etmeye zorlanacağız.
- Yedinci günde Tanrı işi bıraktı ve her şeyin iyi olduğunu gördü. Bunu piponuza koyun ve için!
- Benim için onların ahenklerine uymak zorunluluğu yok. Zamanın ağarmasından beri ahenkliyim. Benim çalışmamı işaretleyen berraklık. Dünyaya bir ders vermek amacında olmayıp, sadece okulun bittiğini açıklamak isteyenlerin sınıfındayım.
- Gidişatı değiştirmeye çalışmayı beyhude buluyordum; kalben değişmedikçe hiçbir şeyin değişmeyeceği kanısındaydım ve insanların kalplerinde yaşatanları kim değiştirebilirdi?
11 - Kundaktayken bile filozofmuşum. Hayata karşıydım, ilke olarak. Hangi ilke mi? Beyhudelik ilkesi.
12 - Daha sonra, büyüdüğümde, beni rahimden çıkarıncaya kadar analarından emdikleri sütün burunlarından geldiğini öğrendim. Gayet iyi anlayabiliyorum. Kımıldamanın alemi var mı?
Her şeyin sana bedava sunulduğu rahat ve sıcak bir sığınak terk edilir mi hiç?
12 - Zira tek bir büyük macera var, o da insanın iç yolculuğu ve o söz konusu olduğunda zamanın, mekanın, hatta icraatların önemi yoktur.
14 - Kendi kendimin patronuydum ve istediğim zaman çalışıyordum, ama diğer patronlardan farklı olarak kendi mahvın için, iflasım için çaba sarf ediyordum. Anonim şirket değildim, tröst değildim, devlet değildim, federasyon değildim Tanrı gibiydim, daha çok.
19 - Birkaç ay sonra Sunset Placede oturmuş insanları iblis gibi bir yandan işe alıyor bir yandan kovuyordum. Mezbahadan farkı yoktu,Tanrı şahidimdir.
21