George Orwell 1984 adlı eserinde, senin de bildiğin gibi öyküyü Big Brother adını verdiği diktatörlük sistemi odağında kurmuştu. Aslında Stalinizmi alegorik bir şekilde anlatıyordu. Sonrasında, Big Brother toplumsal bir simge haline geldi. Bu Orwell'ın başarısıydı. Fakat şu an gerçekten yaşamakta olduğumuz 1984 yılında Big Brother artık çok ünlü ve görüldüğü anda tanınacak bir mevhum haline geldi. Şu an burada Big Brother denen şey ortaya çıkacak olsa, biz parmaklarımızla onu işaret ederek, 'Dikkat! Bu Big Brother!' deriz. Başka bir deyişle, bu gerçeklik dünyasında artık Big Brother'a yer yok. Onun yerine bu Little People ortaya çıktı. Sence de hoş ve ilginç bir tezat değil mi?
(...)
Bu yıl, tam 1984 yılı. Gelecek de, bir an gelir, gerçek haline dönüşüverir. Sonra hemencecik geçmiş halini alır. George Orwell, o romanının içerisinde geleceği totaliter dogmaların hükmü altına alınmış karanlık bir toplum olarak tasvir etmişti. İnsanlar, Big Brother denilen diktatör tarafından katı bir şekilde kontrol edilmektedir. İletişim sınırlanmış, tarih durmaksızın yeniden yazılmaktadır. Romanın başkahramanı bir resmi dairede çalışmaktadır. Yanlış anımsamıyorsam sözlerin yerine yenilerinin yazılmasından sorumlu dairede çalışıyordu. Yeni tarih ortaya çıkınca eski tarih tümüyle geçersiz olur, bununla birlikte sözcükler de yeniden üretilerek o an kullanılan sözcüklerin anlamı da değiştirilir. Tarih, çok sık değiştirildiğinden zamanla neyin gerçek olduğunu kimse anlayamaz hale gelir. Ortalıkta kim düşman kim dost, o bile anlaşılmaz artık. İşte böyle bir öykü.
Diğer Haruki Murakami Sözleri ve Alıntıları
- Sen o rüyanın asıl sahibisin ve o rüyaya sen de katıldın. O yüzden yaşadığın rüyada olanlar yüzünden sorumluluğu sen almalısın. Nihayetinde bu rüya, senin ruhunun karanlıklarından geçip gelerek ortaya çıkmadı mı?
- Bir adın olmayınca seni anımsamakta sıkıntı çekerim. Öylesine bir ad vermek istedim. Bir adın olursa bazı durumlarda rahat edersin.
- Artık özgür olduğumu düşünüyordum. Gözlerimi kapatıp yalnızca ne kadar özgür olduğumu düşündüm. Oysa özgür olmanın ne anlam ifade ettiğini, henüz tam olarak anlayabilmiş değildim. Anlayabildiğim tek şey, artık yalnız olduğumdu. Yalnız ve bilmediğim bir yerde. Pusulasını ve haritasını kaybetmiş bir gezgin gibi. Özgür olmanın anlamı bu muydu acaba?
- Ölümün yaşamın sonu değil bir parçası olduğunu öğrenmiştim.
Doğruydu bu. Yaşayarak ölümü besliyoruz. - Herkesin hayatında artık geri dönülemez bir noktaya geldiği olur. Nadiren de artık daha ileri gidemeyebiliriz. O noktaya geldiğimizde, bu iyi bir şey de olsa kötü bir şey de olsa, sessizce kabullenmekten başka çaremiz olmaz. İşte bu şekilde hayatta kalmayı başarırız.
- Gözlerini kapatman, hiçbir şeyi değiştirmez.
Gözlerini kapattın diye, hiçbir şey silinip gitmez. Bu bir yana, gözlerini bir sonraki açışında herşey daha da kötüleşir. Biz işte böyle bir dünyada yaşıyoruz, Nakata.
Adam gibi gözlerini aç!
Göz kapamak, korkakların işidir.
Gerçeklere göz yummak çok alçakçadır.
Sen gözlerini kapatıp kulaklarını tıkasan bile zaman akmaya devam eder.
Emin adımlarla. - Herkesin hayatında artık geri dönülemez bir noktaya geldiği olur. Nadiren de artık daha ileri gidemeyebiliriz. O noktaya geldiğimizde, bu iyi bir şey de olsa kötü bir şey de olsa, sessizce kabullenmekten başka çaremiz olmaz. İşte bu şekilde hayatta kalmayı başarırız.
- Gözlerini kapatman, hiçbir şeyi değiştirmez.
Gözlerini kapattın diye, hiçbir şey silinip gitmez. Bu bir yana, gözlerini bir sonraki açışında herşey daha da kötüleşir. Biz işte böyle bir dünyada yaşıyoruz, Nakata.
Adam gibi gözlerini aç!
Göz kapamak, korkakların işidir.
Gerçeklere göz yummak çok alçakçadır.
Sen gözlerini kapatıp kulaklarını tıkasan bile zaman akmaya devam eder.
Emin adımlarla. - Bu dünyadaki insanların çoğu romanın gerçek değerini anlamaz. Fakat dünyanın akışının dışında kalmak da istemezler. O yüzden de, ödül alıp gündeme gelen kitaplar olduğunda satın alıp okurlar. Gençler, hele de liseli kızlar.
- Neden birini çok sevmek, aynı zamanda o insanı derinden yaralamakla aynı olsun ki? Yani eğer öyleyse, birini çok sevmenin ne anlamı var ki?