Genç müzik öğretmeniyle ben buraya gönül eğlendirmeye değil, iş yapmaya geldik. Ama bilirsiniz, severek ve hakkıyla yapılan her iş bir keyiftir. Bizim görevimiz, hanımefendinin bedeninde tutkular tutuşturmak, beş duyusunun küllerini korlar saçana kadar eşelemek, o güzel kafasını muzır düşlerle doldurmak. Don Rigoberto onu kendisine böyle teslim etmemizi istiyor; istekten tutuşmuş, ahlak ve dinin getirdiği bütün çekingenlikleri atmış, kafasıyla ve gövdesiyle tepeden tırnağa doyum peşinde. Gerçekte hoş bir görev bizimki, ama hiç de kolay değil. Sabır ve cinlik istiyor, içgüdünün çılgınlığını aklın şeytanlığı ve yüreğin sevecenliğiyle uyumlu kılma ustalığını gerektiriyor.
Diğer Mario Vargas Llosa Sözleri ve Alıntıları
- .....diğer bir deyişle bu çekici ve sömürücü mesleğe gönül verenler yaşamak için yazmazlar, yazmak için yazarlar.
- Edebiyatın çoğunluk için bir şey ifade etmediği ve yasa dışı bir iş gibi toplumsal yaşamın kıyısında güçbela hayatta kaldığı ülkelerde birçok gencin mesleki hayallerini hüsrana uğratan bir kötümserlikti bu.
- Gerçek gerçeklikle, yaşadığı yaşamla barışık biri kendini böyle fani ve hayali bir işe -yani kurmaca dünyalar yaratmaya- neden adar?
- Kurmaca eserlerin (bilhassa en etkililerin) betimledikleri yaşam asla onu hayal eden, yazan, okuyan ve öven kişilerin gerçekten yaşadıklarıyla aynı değildir, tam tersi, gerçekte yaşayamadıklarını yapay yoldan yaratmak zorunda kaldıkları bir kurmacadır.
- Ayrıcalıklı ve ayrıcı bir fedakarlık, önüne başka hiçbir şeyin geçemeyeceği bir öncelik, kurbanlarını (kutlu kurbanlarını) köleye dönüştüren özgürce tercih edilmiş bir uşaklıktır.
- Yazmak bir yaşam biçimidir.
FLAUBERT - Bence yaşam -büyük laflar ettiğimin farkındayım- yazara bilincinde ve bilinçaltında iz bırakan belli deneyimler üzerinden konular dayatır, sonra da onları öykülere dönüştürerek başından atabilmesi için yazarı kışkırtır.
- Her roman sahici gibi görünmeye çalışan bir yalandır.
- Edebiyat bütünüyle yapaydır, ama büyük eserler bunu gizlemeyi becerirler, vasat eserler ise açık verip kendilerini belli ederler.
- Uyanmıştı ve dinozor hâlâ oradaydı...