...garson kadın konuşmaya başlayınca bu sesin kadının ayak sesleri olduğunu anladı.
Birer tane daha alacak mısınız?
Biraz sonra gelsen? dedi Doc. Bir şeyin tam ortasındayız da.
Tabii.
Birden karanlık dağılmaya başladı, sanki biri yavaşça ışıkları yakıyordu. Caine gözlerini hala kapalı tutsa da görebiliyordu. Gözlerinin önünde bir tek görüntüler değil, bilgi de vardı.
...
Garson kızıl saçlı, derin dekoltesi olan siyah bir bluz giymiş, aşırı makyaj yapmış bir kadın. Adı Allison Gully. Herkes ona Ally diyor. Nick Broughton'ın kendisine vurduğu yerde kalan izi kapamak için koyu bir göz makyajı yapmış. Aslında onu terk etmek istiyor, ama korkuyor.
Caine'ın masasındakiler içecek bir şey istemedikleri için bara dönüyor ve Tim Shamus ile flört ediyor. O buralarda yeni, kadın da hoş olduğunu düşünüyor. Tim o gece eve gidince kadınla olma hayalleri kuruyor. Evde volta atıyor. Sonunda sabah dörtte yatıyor. Kalktığında güneş çoktan ağırmış.
Tim geç kalıyor. Arabasına koşuyor. Siyah bir 89 Ford Mustang kullanıyor. İşe giderken kırmızı ışıkta geçerek Marlin Kramer'ın geçmesini engelliyor. Marlin çok kötü bir gün geçiriyor. Tim'e korna çalıyor ve kızarak yanlış yola dönüyor. Trafiğe takılıp, Houston'a gitmek üzere bineceği uçağı kaçırıyor. Matt Flannery bekleme listesinde ve Marlin'in yerini ona veriyorlar, o da Lenore Morrison'ın yanına oturuyor. Uçuş boyunca konuşuyorlar. Uçak inince adam kadının numarasını istiyor. Onbeş yaşında Derek Cohen'le sinemada öpüştüklerinden bu yana ilk defa yüzü kızarıyor kadının.
Matt ve Lenore üçüncü kez görüştüklerinde sevişiyorlar. İlk birkaç seferinde prezervatif kullanıyorlar ama sonra kullanmıyorlar. Ne yazık ki güvenli değil kullanmamaları, çünkü Lenore HIV pozitif. Matt'te AIDS çıkıyor. O da tek başına bir hastane köşesinde ölüyor. Aslında Beth Peterson'la evlenip iki çocuğu ve üç torunu olabilirken.
....
ya da
....
Caine bir içki ısmarlıyor. Ally bir sipariş aldığı için on saniye geç gidiyor bara. Giderken Aidan Hammerstain ve Jane Berlent ona işaret edip iki içki ısmarlıyorlar. Ally Tim'e acele edip iki içki hazırlamasını söylüyor. Flört edecek zamanları yok. Ally hem Caine'in içkisini, hem de Aidan'ın ve Jane'in içtikleri Alabama Slammerları getiriyor. Alkol Jane'i sarhoş ediyor. Feci sarhoş oluyor. Eve gitmektense Aidan'la dolaşmaya karar veriyorlar. Zaten bugün kadının doğum günü. Yirmibeşine basmış.
O içmeye devam ediyor.... Tim Shamus saat 2'de yatıyor ve zamanında kalkıyor, Marlin Kramer uçağa yetişiyor... Jane eve giderken bir Korelinin dükkanında durup bir paket Marlboro Lights alıyor. Bu yirmibir yaşından beri içtiği ilk sigara. O zaman aşırı yemek yiyip üstüne sigara içtiğinde kusmuş ve bir daha içmeyeceğine yemin etmiş. İçmiyor da zaten. Doksanyedi yaşına kadar yaşıyor. Seth Granberg altı torunu arasında en sevdiği, o da Jane'in cenazesinde ağlıyor... ama şimdi yirmibeş yaşında sigara içiyor. Tadı gecenin serin havasında çok hoş geliyor. ?Neden bıraktım acaba?' diye geçiriyor içinden. Bir daha asla bırakmıyor. Aidan dumana katlanamıyor. Bu da kavgaya neden oluyor. O da sekreteri Tammy Monroe ile ilişki yaşıyor. Jane'den ayrılıyor. O psikoloğa gidiyor. Adam zoloft yazıyor. Bu bir işe yarıyor ama kadını iyileştirmiyor. Otuzuncu yaş gününde yirmi hapı yutup üstüne tekila içerek kutlama yapmaya karar veriyor. Cesedi, komşusu bir koku olduğundan şikayetçi olduğunda, iki hafta sonra bulunuyor
....
Dur! Caine neredeyse nefes alamıyordu. Hemen gözlerini açıp garsona baktı. Ally, adı Ally onun- hortlak görmüş gibi bakıyordu.
Bir şey mi istedin? diye sordu Ally.
Caine kadının omzunun üstünden sarışın bir adamın (Aidan) garsonu çağırmaya çalıştığını gördü. Caine dondu kaldı, ne yapacağını bilemedi. Bir şeyi değiştirdiğini biliyordu. Eğer geri dönerse ne olduğunu/olacağını bilecekti Ally, Tim, Marlin, Matt, Lenore, Aidan, Jane ve Tammy'ye. Ve bu sekiz kişinin hayatlarının kesiştiği diğerlerine. Ayrıca, olası/olası olmayan çocuklarına da. Arkadaşlarına da neler olduğunu. Ve-
Tatlım iyi misin? diye sordu garson yine.
Ben..ben..ah.. Caine konuşamıyordu. Birden çevresini sardı koku - insan atığı, çürümüş et ve kusmuk, kurtçuklar ve çürümüş meyveler. Caine'ın gözleri kayarken öne doğru düştüğünü hissetti. Masaya başını çarpacağı için kalktığında başının ağrıyacağını anladı. Ama bu umrunda değildi, bilinçsizlik son sürat ona doğru uzanan kurtarıcı bir el gibiydi.
Arkadaşlarının endişeli seslerini duydu. Jasper, Nava, Doc. Sesleri zihninde yankılandı. Sonra benliğindeki her bir nöron buna karşı haykırdıysa da, yine görmeye başladı. Gözleri hala kapalıydı, ama görüntüler korkunç bir film gibi gitmedi gözlerinin önünden.
....
Yaşıyorlar. Acı çekiyorlar. Ölüyorlar.
Bir daha ve bir daha. Caine görmekten kaçınamıyor.
Her şey, her şekilde olmaya devam ediyor. An'da neredeyse dokuz saniye boyunca çığlık attığını biliyor. Bu da An'da sonsuzluk gibi geliyor ona.
Ama yeni bir şey de öğreniyor.
Sonsuzluk ne kadarmış onu da öğreniyor.
Diğer Adam Fawer Sözleri ve Alıntıları
- "İyiki' lerin keşke' lerini geçsin bu hayatta. Çünkü zamanı geri çevirmek için saatin yelkovanı ile oynamak fayda sağlamaz."
- Kişi istediğini yapabilir; ama ne isteyeceğini isteyemez.
- "Tuhaf, Tüm duyuların merkezi olan beyin, acı hissetmeyen tek organdır.''
- Edison puştun tekiydi
- Satranç hayat gibidir.Her parçanın kendi işlevi vardır.Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü.Bazıları oyunun başında işe yarar, bazıları sonunda.Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın.Aynen hayatta olduğu gibi satrançta da skor tutulmaz.On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin oyunu.
- Bitirmek için yarını, başkasına anlatmak için bitirmeyi beklemeyeceksiniz.Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi? Siz hiç Loto'da büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parkta baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mı yoksa geleceği mi görüyorsunuz?Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız, 'Olasılıksız' tam size göre bir roman..
- acı çekmek, yalnızca arzuların bertaraf edilmesiyle sona erdirilebilir. s.321
- Bir sağırın sinestezi olması gibidir aşk; Müziği duymazsın ama onu hissedersin.
- Daha önce hiç silah kullanmamıştı, ama bu onu endişelendirmiyordu. Resim çekmek gibiydi bu iş. Odakla ve bas. Aralarındaki tek fark, bir Nikon kamera 9 milimetrelik bir Lorcin L gibi tepmezdi.
- Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın. Sadece "isteklerinizin" tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın.