Fransız toplumunun bu hasletleri örnek almasını diler. İnsani hislerin ve hasletlerin, ı8. asır Fransa'sında, neden Osmanlı toplumundaki gibi olmadığına hayıflanır. Bunun sebeplerini araştırır ve bir yabancının varabileceği bazı doğru tespitlere varır. Der ki: Müslüman Türklerin barbarlıkları hakkında müelliflerimizin yazdıkları yazılara rağmen, bütün bu iddiaların aksini ispat eden vakıalar ortadadır. Dinin mânen zincirlemiş olduğu hakiki Müslümanlar, ancak onun kendilerine çizmiş olduğu daire dahilinde hareket edebilirler... Kimi aydınlarımızın bir türlü varmak istemediği bu noktaya bir yabancı gezginin üstelik ı8. asırda ulaşmış olması düşündürücüdür. Brayer, Osmanlı toplumunu yücelten esrarı keşfetmiş ve kitabına çekinmeden geçirmiş- tir. Şöyle devam ediyor: O su bentlerini, yol boylarıyla gezinti yerlerinde rastlanan sayısız çeşmelerle sebilleri, yolcuları barındırıp dinlendirmek ve yiyeceklerini temin etmek için yapılan o hamamlı, çok odalı ve etrafları sıra sıra dükkânlı hanları kuran da o ruhtur. Hangi ruh? diye sorarsanız, onu da izninizle Dr. Brayer'in kaleminden okuyalım: Kur'an'ın mü'minleri teshir eden ruhu diyor.
Diğer Yavuz Bahadıroğlu Sözleri ve Alıntıları
- Her kalabalığın içinde yalnızlar var...
Her anonim sevgiyle kuşatılmış meşhurlar arasında, bireysel sevgiyi arayan sevgisizler olduğu gibi... - Eğer yüreğinizin içinde hasret, beyninizin kıvrımları arasında "Ne olacağım?" kuşkusu varsa ve ne yüreğinizi, ne beyninizi çözecek birileri bir türlü karşınıza çıkmamışsa, sonsuz yalnızsınızdır...
Eğer yanınızdaki duygularınıza değil, işlevinize kilitlenmişse yalnızlığınız sonsuzluğa bürünüp hayat boyu nemlendirir gözlerinizi... - İnsan yalnızlığını yenmek için başarıya kilitlenir. Hazin ki başarılı olduğu ölçüde de yalnızlaşır...
- Eğer yüreğinizin içinde hasret, beyninizin kıvrımları arasında "Ne olacağım?" kuşkusu varsa ve ne yüreğinizi, ne beyninizi çözecek birileri bir türlü karşınıza çıkmamışsa, sonsuz yalnızsınızdır...
Eğer yanınızdaki duygularınıza değil, işlevinize kilitlenmişse yalnızlığınız sonsuzluğa bürünüp hayat boyu nemlendirir gözlerinizi... - İnsan yalnızlığını yenmek için başarıya kilitlenir. Hazin ki başarılı olduğu ölçüde de yalnızlaşır...
- Mark Twain der ki: "hepimiz dünya denen devasa bir çöplükte yaşıyoruz, ama bazılarımız yıldızlara bakıyor."
- Bu kişver-i Rum bir ser-i püşide-i arus-i pur namustur ki, iki damad hutbesine tab götürmez. (Osmanlı Devleti öylesine namuslu bir gelindir ki, iki damat istemez)...
- Hürrem Sultan'ın Harem'e alınmadan önceki adı; Aleksandra Lisowska'dır. Güler yüzlü olduğu için "Hürrem" adı verilmiştir.
- Eski tarihçilerimizden Peçevi'nin "Güneş farz-ı muhal erkek olsaydı, Harem'e doğmasına izin verilmezdi" şeklindeki sözleri meşhurdur.
- İmkansıza aşık olan deha, her eserinde "imkansız"ı denemiş ve gerçek hayatta yapamadığını yapıp "zıtların estetik uyumunu" yakalamıştır. "Ve minel aşk!" Unutmayın: Sanat, "sonsuz"un ve "aşk"ın adıdır....