Falih Rıfkı Atay zaten hazırlıklıydı. Cebinden bir kağıt çıkararak Şengül üniversitesinin profesörlerini saymaya başladı:
- Profesör Behçet Kemal Çaplar edebiyat, folklor, şiir, tekerleme ve kömür mühendisliği kürsülerini dolduracak; bilhassa mevlût nevileri üzerinde serbest konferanslar verilecektir. Zonguldak Maden Okulunda ilk, Londra caddelerinde orta, Millet Meclisi koridorlarında da yüksek tahsilini yapmış işsiz bir profesördür. Her ay bir cilt şiir yazmaktadır. Profesör Hamit Ongunsu tarih derslerini okutacaktır. Bilhassa Girit tarihiyle Türk-Bizans işbirliği konuları üzerinde duracaktır. İstanbul Üniversitesinde yapılan törende yalnız onun konferansı Patrik Athenagoras Hazretlerinin hoşuna gitmişti. Pek değerli ve kitapsız bir ilim adamımızdır. Profesör Nihat Erim, devletler hukuku, hürriyet hukuku ve şal hukuku kürsülerini dolduracaktır. En demokrat ruhlu profesörlerimizdendir. Tek parti ile ideal demokrasi nasıl kurulur? Adlı bir eserle Kişmir Şalları ve Amerika'daki hürriyet heykeli adlı doktora tezinin müellifidir. Profesör Nadir Nadi, idare kürsüsünü dolduracaktır. Kendisi bu dersin bilhassa maslahat idaresi kısmında mütehassıstır. Profesör Metropolit Yakavos, İslam dini, fıkıh, tefsir ve hadis okutacak; böylelikle bizde şimdiye kadar ihmal edilmiş ve softalar elinde kalmış olan ilahiyat bilgisine yeni bir yön verecektir. Kendisi Nurlu Ufuklar adlı ölmez eserinde İsa'nın hem Allah, hem de Allah'ın oğlu olduğunu çürütülmez delillerle ispat etmiştir. Profesör Hamdullah Suphi, estetik, hitabet, Bursa çinileri, Rum ve Ermeni hukuku, Yahudi hukuku okutacak ve Patrikhanenin üniversite mümessilliğini yapacaktır. Athenagoras Hazretlerinin dostu ve akrabasıdır. Irkçılara karşı çorba millet teorisini müdafaa etmiştir. Profesör Moiz Tekinalp, ekonomik milliyetçilik kürsüsünde ilim tarihimize yeni ufuklar açacaktır. Kendisi her ne kadar Turan adlı bir kitabın müellifi ise de bunun bir mürettip yanlışı olduğunu, kitabın adı Tevrat olacakken eski harflerdeki karışıklık sebebiyle sondaki te harfinin bir noktasının düştüğünü, böylece nun haline geldiğini ve Turan okunduğunu ispat etmiştir. Profesör Halid Edip, Amerikan edebiyatı ve çocuklukta, gençlikte, olgunlukta, yaşlılıkta kaknemlikte kadın seksolojisi kürsülerini emsalsiz bir liyakatla dolduracak ve hepsi de kendi tecrübelerine dayanan eserlerini külliyat halinde neşredecektir.
Diğer Hüseyin Nihal Atsız Sözleri ve Alıntıları
- Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... - Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... - Hayat ölümün başlangıcıdır.
- Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... - Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın... - Hayat ölümün başlangıcıdır.
- "Ummadık yerden gelen iyilik ve nezaket insanları daha çok sarar ve sarsar."
- "Acizleri layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!"
- "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
- "Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı."