ESKİ KUZEY YILDIZI kuzey yıldızım benim aşka izin ver izin ver, olmanın yokluğuna kalbimin yenilenmiş yerleriyle seveyim kehaneti gecikmiş geleceğini büyütür gibi kendimi sendeki aşkla şans tanı ikimizden yapılma zamana tutulmuş fırtınaya oyunları mümkün kıl fal ve mucize tanı ucu açık imkânların çoğalmış kollarına yoluna çıktığının kaderine sahip çık değiştirme beni hileli geleceğin pişmanlığıyla kıvamını yeni bulmuş bir uçurumun ağzında ;. tanımlanmış bir yama gibi ayrıntılar çıplak kanıtlar zalim ah yine zaman duruyor parçalanmış atlaslar gibi aramızda gözümdeki açık rüya kapanmıyor tenine dokunmadıkça kanına karışmadıkça kanım çıkamam sendeki rüyadan kendi yoluma yaradılışı görmüş meleklerin kanatlarındaki kamaşma kalbimi ısıtıyor sonsuzlukla yıkanmış ışığın hâlâ âşıkken insan yıldız gibi bağlanıyor tüm bir yaradılışa aşk dindarı kalbim uzun tuttu duasını bekledikçe büyümedim, ama erdim aşk bitmiyor hiçbir seferinde kalp bitmediyse... bazı hayatlar yaşandıkça bulur anlamını bazı hayatların yaşandıkça çıkar boşluğu hayat ne uzundur aslında ne de kısa ne yaşadığındır yalnızca bazı pişmanlıklar hayatı kısa kılar bazıları için çok uzundur tekrarlar gördüm: bu kadar kullanılmış anlarla ; kendi yüzüne bile dönemez insan kaybolduğu aynalardan düşer kendi yarattığı boşluğa
Diğer Murathan Mungan Sözleri ve Alıntıları
- Birini seçmek ve onunla yaşamaktan ibaret kaldı aşk. Artık kimse kimse için dağlar aşmıyor, ırmaklar geçmiyor, diyar diyar gezmiyor. Mecnun bütün çölleri tüketmiş, kimseye çöl kalmamış yeryüzünde.Kurumuş vahalarda seraplar bitmiş. O olmazsa öteki, o olmazsa bu, o olmazsa şu... Fark etmez, fark etmez. İlle de o. Yalnızca o. O, O, O,O diyen kalmadı. Kimse kimsenin o'su değil. Artık değil...
- Herkesin ömründe aşka ayırdığı en az birkaç ay olmalı. Kuru, sıcak mevsimler; katı ve soğuk kışlar için.
- Yerküre sanki yalnızca yazılmak için vardı. O da bütün kendinden öncekiler gibi doymaz bir iştahla yerküreyi kâğıtlara, defterlere sığdırmaya çalışmıştı. Hâlâ çoğu dışarılarda kalıyordu yerkürenin; bitmiyor tükenmiyordu.
- "Şimdiki Zaman'ın mutsuzları olan eşcinseller, Geniş Zaman'ın yaratıcıları olmakla övünürler. Sf:54
- "Şimdiki Zaman'ın mutsuzları olan eşcinseller, Geniş Zaman'ın yaratıcıları olmakla övünürler. Sf:54
- Bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade, sevenin belleğinde sonsuzlaşır, insan o ifadeyi her şeyden çok daha fazla özler. O yüzün sahibiyle günün birinde darıldıktan, ayrıldıktan, hatta ondan nefret ettikten sonra bile, o ifadeyi özler. Bir andır o ama bütün zamanlara siner...
- 'Sinema neden aşk haline gelir biliyor musun ?' dedi adam. ?Çünkü o da tıpkı aşk gibi, insan gözünün bir aldanışı üzerine kurulmuştur. Hayal olduğunu bildiğin perdeye inanırsın bütün kalbinle... İnsan öncelikle bir aldanışa aşık olur, sonra o aldanıştan bir hakikat yapmaya çalışır hayatına... Bazı filmler çabuk biter.'
- Her şeyi anlıyor, herkesi tanıyor, her sorunu kavrıyor, yani kavraya anlaya yaşlanıyordum. Anlamak yorgunuydum. Bu yüzden kimseye kızamıyordum. Kimseden doya doya nefret edemiyordum. Kimseye ağız dolusu küfredemiyordum, kimseye deliler gibi öfkelenemiyordum.
- "Her şeyi konuşmak iyidir sanıyorlar şimdilerde. Halbuki insan münasebetlerinin çoğu kelimesiz halledilir."
- "Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
ofset duyarlılıklardan...
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum;
''İçtenliğin'' ya da ''dünya görüşünün'' kirletmediği."