Erkek anlamaz, hemen güvensizleşir, kuşkulanır; kadın onun bu halini sever. Evrendeki hiçbir şeyin, hiçbir hayvanın, hiçbir bitkinin olamayacağı bir biçimde güzel olduğunu söyler erkeğe. Orada olmayabileceğini söyler... Hayatın akışına katılmamış olabileceğini. Gözlerini, cinsel organını, ellerini öpmek istediğini, kendisi kurtuluncaya kadar onun çocukluğunu kucağında sallama arzusu duyduğunu söyler. ''Kitapta şöyle yazacak,'' der, ''saçları siyahtır, gözlerinde bir gece manzarasının hüznü.'' Erkeğe baka. Başına ne geldiğini sorar. Erkek, soruyu anlamaz, güldürür bu kadını. Erkeği öylece, hafif bir kaygı içinde bırakır. Sonra öper erkeği, erkek ağlar. Ona çok dikkatli bakıldığında ağlar. Kadın da onu görüp ağlar.
Diğer Marguerite Duras Sözleri ve Alıntıları
- Ona öylesine vurmalı ki fışkırtsın gerçeğini, utancını, korkusunu, dün onu ulaşılmaz, erişilmez, dokunulmaz kılan sırrını.
- İnsan, içinde bir yabancıyı barındırır: yazmak, işte o yabancıya ulaşmaktır. Budur ya da hiçbir şey değildir.
- Ve hiç gözyaşı dökmemek, yaşamamaktır.
- Bir yazarın yalnızlığında canına kıyma vardır.
- Yalnızlık, yalnız başına oluşturulur. Ben öyle yaptım. Sonra da sevdim o yalnızlığı.
- Yazının başına oturabilmek için kendinizden daha güçlü olmanız gerekir , yazdığınız şeyden daha güçlü olmanız gerekir.
- Yaşam her yerde . Bakteriden file varıncaya kadar. Yeryüzünden kutsal göklere ya da daha şimdiden ölü göklere kadar.
- Çevremizde bulunan her şey bir şey yazar,sezinlenmesi gereken işte budur,her şey yazar; sineğe gelince,sinek duvarlara yazar, küçük gölün parlaklığını yansıtan salonun ışığında çok şey yazmıştır. sineğin yazısı, bir sayfayı tümüyle doldurabilirdi.böylelikle de yazı haline gelebilirdi.böyle olduğu andan başlayarak da artık bir yazı olarak kabul edilebilirdi. bu yazı belki de bir gün, gelecek yüzyıllarda okunabilecek,o yazı da çözülecek ve çevrilecek.ve o zamana kadar okunamamış çok büyük bir şiir gökyüzünü kaplayacak.
- Yalnızlık hazır bulunmaz, oluşturulur. Yalnızlık yalnız başına oluşturulur...
- "Yazmak, aynı zamanda susmak, söylememek, sesini kesmek demektir, gürültüsüz haykırmaktır..."