En dehşetli meselem, ebedî bir şekavetten kurtulmak olmalıydı. Ama ben göz göre göre, bile bile ahiretimi kaybediyordum. Bende bir bozukluk olmalıydı. Bu normal bir davranış değildi. Akıl kârı hiç değildi. Eğer sonsuz hayatı kaybedersem, bu çok büyük bir akıl noksanlığı olacaktı. Yazık olacaktı bana. Duygularıma, aklıma, ruhuma, vicdanıma. Bu, sonsuz bir zarar demekti. Fani olanı elimde tutayım derken, baki olanı kaçırıyordum. Bundan daha büyük bir hastalık olabilir miydi? Buna geçmiş olsun denmeyecekti de, neye denecekti? Mustafa Ulusoy / Nietzsche ve Babaannem
Diğer Mustafa Ulusoy Sözleri ve Alıntıları
- Boş boş konuşmaktan sürekli sorunlarımızdan sözetmekten, insanların dedikodusunu yapmaktan sıkılıyorum. Hayatın anlamı , varlığımız, sonsuzluk üzerine konuşacak kimseyi bulamıyorum. Bu yüzden topluluklara karışmaktan kaçınıyorum. Çağırıldığım birçok yere gitmek istemememin sebebi bu.
- AYRILIRKEN SÖYLENEN SÖZLER YAŞANANLARIN BİR ÖZETİDİR...
- " ''İnsan'' demek, kırıklık demektir.
Her türlü kırıklık. Düş kırıklığı. Kalp kırıklığı. Yaşamanız gerektiğine inandığınız şeyleri yaşamadığınızın, olmanız gereken yerde olamadığınızın, sahip olmak isteyip de olamadıklarınızın kırıklığı
ve bu kırıklığın doğurduğu hüzün..." - Söyleyeceğin şey suskunluktan daha güzel değilse , sus o zaman .
- AYRILIRKEN SÖYLENEN SÖZLER YAŞANANLARIN BİR ÖZETİDİR...
- " ''İnsan'' demek, kırıklık demektir.
Her türlü kırıklık. Düş kırıklığı. Kalp kırıklığı. Yaşamanız gerektiğine inandığınız şeyleri yaşamadığınızın, olmanız gereken yerde olamadığınızın, sahip olmak isteyip de olamadıklarınızın kırıklığı
ve bu kırıklığın doğurduğu hüzün..." - Söyleyeceğin şey suskunluktan daha güzel değilse , sus o zaman .
- Hayatının yıldızlarına ulaşmak istiyorsan; içindeki geceye razı olmalısın.
- Mademki ölüm, ölmenin içinden geçmekti, o halde birbirlerinden sonsuza dek ayrılmayacaklardı. "Ayrılırken söylenen sözler, beraberken yaşananların bir özetidir" demişti bir keresinde Beyaz.
- Kahverengi'nin yakınları "O'nu kaybettik" dediler, "Acı Kaybımız" diye gazetelere ilanlar bile verdiler. Halbuki o bir yere kaybolmamış, sadece gitmişti. İnsanlar gözleriyle görmediklerine niye kaybettik derlerdi ki?