Eleni kapı aralığında durdu. -İşim bitti.Bir burası var toplanacak. -Burası kalsın bugün.Temiz daha.Başka yapacağın yoksa gidebilirsin. -Ne karanlık böyle bu.Perdeyi açayım isterseniz. Başını salladı.Kadın gitti perdeyi çekti;bir an ışıkta durdu.Yüzü ne güzel.Kimbilir benimkisi ne boktandır.Uykulu,şiş.
Diğer Yusuf Atılgan Sözleri ve Alıntıları
- Konuşmam yetmiyormuş gibi düşünmeye de başladım. En kötüsü buydu. Çoğu insanlar gibi düşünmeden konuşsaydım kimse bir şey demeyecekti; ama ben düşündüğümü söylemeye kalktım.
- Belli bir yaşayış uygulamışlar bana. Görünmeyen bir giysi giydirmişler. Sıkıyor beni, çıkarıp atamıyorum. Düğmelerini çözemem mi? Bu bile güç. Ya çıkarıp atanlar? Tutuyorlar onları. Deliler evine kapıyorlar ya da kodese.
- İnsanların birbirine benzerlikleri, tümünün iki ayaklı oluşu şaşılacak şeydi.
- Yatsam, hiç kalkmasam! Kalkıp düşmanlıklarla dolu bir güne başlamakta ne var?
- Başkaları bizi, baca dumanı gibi, dışarıya bıraktığımız belirtilere göre tanırlar.
- İnsan kendine acır mı? Ben acıyorum.
- Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor.Ama yapışıp kalıyor ona, onsuz olamıyor. (Sustu,bir sigara yaktı.) Bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz: sigara içtiğimi.
- "babam adamsa,ben adam olmayacaktım..."
- Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.
- insanlar yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. olmak istedikleri, olamadıkları "kişi"yi anlatırlar.