Efendim İstanbul'u gezmek öyle rastgele, canımızın çektiği bir yerden başlayarak olmaz. Diyelim Eminönü'nde indik vapurdan. Eh işte yol önümüzde; ister Ankara Caddesi'nden Bab-ı ali yokuşuna vururuz, ister Gülhane'ye doğru yürüyebiliriz. Yok öyle şey. Dedik ya, İstanbul'u gezmenin de bir adabı var. Bir yere gitmek, bir yeri gezmek esas itibari ile bir ''fetih'' olmak gerekir. Aksi takdirde görenlerden değil de sadece bakanlardan oluruz. Bu münasebetle İstanbul'u gezmeye de Eyüp Sultan'dan başlanılır.
Diğer Mustafa Kutlu Sözleri ve Alıntıları
- Gülün ömrü de kısadır.
Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var. - Gülün ömrü de kısadır.
Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var. - Kalabalıkta kimsenin yüzü kendinin değildir, bilirsin.
- "Kalabalıkta kimsenin yuzu kendinin degildir, bilirsin"
- İstanbul böyledir."Yaşanmaz burada" der, çeker gidersin; üç gün geçmeden özlersin.
- "Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?" [s. 9]
- "Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti." [s. 143]
- "Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?" [s. 9]
- "Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti." [s. 143]
- Geceler gebedir, meÅŸime-i ÅŸebden neler doÄŸar bilemeyiz.