dış dünyaya verdiğimiz her tepki, pozitif ya d - AlıntıSöz

dış dünyaya verdiğimiz her tepki, pozitif ya da negatif olsun, bilinçaltımızdan geliyor. bilinçaltımızsa, hayatımızın ilk yıllarında edindiğimiz deneyimlerden oluşuyor. aslında hepimizin içinde bir hayvan var, korktuğu zaman bizi yönlendiren, sinirlendiğinde rasyonel düşüncenin önüne geçebilen, kontrol edilmezse çok tehlikeli olabilen ama özünde bize güç veren ve bilinçaltımıza sahip bir hayvan bu. bunun kocaman bir fil olduğunu düşünelim. güçlü, dev, asla unutmayan, hatta kinci... bu filin tek amacıysa hayatta kalmak. peki hayatımızın geri kalan yıllarında öğrendiklerimiz, edindiğimiz deneyimler nerde toplanıyor? bilincimizde. karar vermenin süreci, verdiğimiz kararı uygulamanın analizi, karşımıza çıkan opsiyonlar üzerinde hangisinin bizim için daha tatmin edici olduğunu seçebilmek... hepsi bilincimiz tarafından rasyonel bir düşünceyle şekillendiriliyor. bilincimizin bu dev fili yöneten minik bir insan olduğunu düşünelim. fil gücünde bilinçaltımız ve insan zekasında bilincimiz... biz buyuz. peki sizce bir insan güç kullanarak üzerinde oturduğu bu fili yönetebilir mi? tabii ki hayır. aynı bilincimizin bilinçaltımızı baskılasa da yönetemeyeceği gibi... tehlike hissettiğinde kendini kapatan ya da vahşileşen ama her zaman güvende hissettiği yere koşan bu fil, sırtında oturan insana güvenmeli ki birlikte hareket edebilsinler. bu güven olmazsa ne olur? çatışma içindeyseler, mesela fil yani 'bilinçaltı' büyüme çağında birtakım travmalar yaşamışsa ve tepesindeki insan, yani 'bilinç' filin travmalarını görmezden gelip onu sadece gitmek istediği yere sürüklemek için tepesinde tepiniyorsa, işte o zaman yaralı bir filin üstünde şımarıkça emirler veren bir karakter çıkar ortaya. tepkiselliğinin vahşiliğinde rasyonelliğini yok eden bu insan kendini sabote eder, neyi niye yaptığını ya da niye öyle tepki verdiğini bilmeden, aklı olmasına rağmen kullanmadan, aynı hataları, değişik olaylarda defalarca tekrar ederek yaşar... maalesef fili eğitmek yerine öldüren insanlarız biz, kendi gücümüzü hadım ederek idrakımızı da eziyoruz... idraksız bir güç ya da güçsüz bir idrak... daha kötüsü olabilir mi?

Diğer Akilah Sözleri ve Alıntıları