Dünyada başka hiçbir şey yapamadıklarından ancak çocuk yapmayı becerebilen, bunu da çok büyük bir marifetmiş gibi etrafa sıvaştıran kadınlardan her zaman nefret ettim. Bunlar bulundukları her yerde, çocukları aracılığıyla kendi egolarını yayarlar etrafa.Erol buraya gel, Ali oraya çıkma.. gibi gürültülerle kendi zavallı varoluşlarına dünyada bir yer açmaya çalışırlar. Dertleri kesinlikle çocukları değildir; çocukları aracılığıyla dünyanın dikkatini çekmek isterler yalnızca. Hayatta yapabildikleri tek marifet olan çocuklarını oraya buraya ittire kaktıra kendi zavallı varlıklarını duyurmaya, hissettirmeye çalışırlar.(...) Hem çevreye ne kadar iyi bir anne olduklarını gösterme fırsatını kullanmak isterler, hem de bulundukları yeri yalnızca kendi egolarıyla işgal etmeye uğraşırlar. Çocuklarına ilişkin her şey; yemek yemeleri, uyumaları, çiş yapmaları abartılı bir seremoniye, çirkin bir teşhirciliğe dönüşür. Çocuklarından başka hiçbir şey konuşulmasın isterler. Birçok alanda dışında sürüldükleri toplumdan alabilecekleri tek aferinleri de, tek intikamları da anne olmalarıdır.(...) İşin kötüsü toplum da zaten bu kadınların doğurup büyüttükleri çocuklardan oluştuğu için, ne kadar boktan anneler oldukları hiç bir zaman anlaşılmaz. Sonrakiler de, en az kendileri gibi boktan çocuklar yetiştirmeyi sürdürürler.
Diğer Murathan Mungan Sözleri ve Alıntıları
- Birini seçmek ve onunla yaşamaktan ibaret kaldı aşk. Artık kimse kimse için dağlar aşmıyor, ırmaklar geçmiyor, diyar diyar gezmiyor. Mecnun bütün çölleri tüketmiş, kimseye çöl kalmamış yeryüzünde.Kurumuş vahalarda seraplar bitmiş. O olmazsa öteki, o olmazsa bu, o olmazsa şu... Fark etmez, fark etmez. İlle de o. Yalnızca o. O, O, O,O diyen kalmadı. Kimse kimsenin o'su değil. Artık değil...
- Herkesin ömründe aşka ayırdığı en az birkaç ay olmalı. Kuru, sıcak mevsimler; katı ve soğuk kışlar için.
- Yerküre sanki yalnızca yazılmak için vardı. O da bütün kendinden öncekiler gibi doymaz bir iştahla yerküreyi kâğıtlara, defterlere sığdırmaya çalışmıştı. Hâlâ çoğu dışarılarda kalıyordu yerkürenin; bitmiyor tükenmiyordu.
- "Şimdiki Zaman'ın mutsuzları olan eşcinseller, Geniş Zaman'ın yaratıcıları olmakla övünürler. Sf:54
- "Şimdiki Zaman'ın mutsuzları olan eşcinseller, Geniş Zaman'ın yaratıcıları olmakla övünürler. Sf:54
- Bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade, sevenin belleğinde sonsuzlaşır, insan o ifadeyi her şeyden çok daha fazla özler. O yüzün sahibiyle günün birinde darıldıktan, ayrıldıktan, hatta ondan nefret ettikten sonra bile, o ifadeyi özler. Bir andır o ama bütün zamanlara siner...
- 'Sinema neden aşk haline gelir biliyor musun ?' dedi adam. ?Çünkü o da tıpkı aşk gibi, insan gözünün bir aldanışı üzerine kurulmuştur. Hayal olduğunu bildiğin perdeye inanırsın bütün kalbinle... İnsan öncelikle bir aldanışa aşık olur, sonra o aldanıştan bir hakikat yapmaya çalışır hayatına... Bazı filmler çabuk biter.'
- Her şeyi anlıyor, herkesi tanıyor, her sorunu kavrıyor, yani kavraya anlaya yaşlanıyordum. Anlamak yorgunuydum. Bu yüzden kimseye kızamıyordum. Kimseden doya doya nefret edemiyordum. Kimseye ağız dolusu küfredemiyordum, kimseye deliler gibi öfkelenemiyordum.
- "Her şeyi konuşmak iyidir sanıyorlar şimdilerde. Halbuki insan münasebetlerinin çoğu kelimesiz halledilir."
- "Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
ofset duyarlılıklardan...
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum;
''İçtenliğin'' ya da ''dünya görüşünün'' kirletmediği."