Dün gece yemek yedin mi? Ses tonu suçlayıcıydı. Kafamı salladım. Bu kez ne tür bir büyük kural ihlali yapmıştım acaba? Çenesi kasılsa da yüzü ifadesizliğini koruyordu. Bir şeyler yemelisin. O kadar kötü olman bu yüzdendi. Dürüst olmak gerekirse, içki içmenin bir numaralı kuralı bir şeyler yemektir. Elini saçlarının arasından geçirdi. Nedeninin çileden çıkması olduğunu biliyordum.
Beni azarlamaya devam edecek misin?
Yaptığım bu mu?
Sanırım.
Seni sadece azarladığım için şanslısın.
Diğer E. L. James Sözleri ve Alıntıları
- 'Sadece yakışıklı değildi,erkeksi güzelliğin somut örneğiydi,nefes kesiciydi ve buradaydı.'
- "Sanırım ben bir prensi öptüm anne, umarım bir kurbağaya dönüşmez."
- 'Sadece yakışıklı değildi,erkeksi güzelliğin somut örneğiydi,nefes kesiciydi ve buradaydı.'
- "Sanırım ben bir prensi öptüm anne, umarım bir kurbağaya dönüşmez."
- Burnunu boynuma gömerek, "Bana ne yapıyorsun böyle?" diye soludu."Beni tamamen büyülüyorsun. Sen güçlü bir sihir yayıyorsun."
- Pervane bendim, alev oydu. Ve yanacaktım. Biliyordum.
- "Ä°zin ver seni seveyim." dedi boÄŸuk bir sesle.
"Evet" deyince beni kollarına aldı ve dudakları dudaklarımı buldu. Yakarır gibi, tapar gibi, üzerime titrer gibi... Beni sever gibi. - Kollarını açsa ondan uzağa değil, ona koşardım.
- Hayatımda hiç sen gittiğin zamanki gibi hissetmemiştim, Anastasia. Bir daha öyle hissetmemek için yeri göğü yerinden oynatabilirim.
- Kapım vuruldu. Yüreğim ağzıma gelmişti ve sesimi bulamıyordum. Yine de kapıyı açıp içeri girdi. Lanet olsun spor yapmıştı. Kalçalarından düşecek gibi duran gri bir eşofman altı ve saçları terden rengi koyulaşmış gri, kolsuz bir tişört giymişti. Christian Grey'in teri kavramı bana tuhaf şeyler yapıyordu. Derin bir nefes alıp gözlerimi yumdum. Kendimi iki yaşında gibi hissediyordum: Gözlerimi yumarsam, gerçekte orada olmazdım.