Duyular olağanüstü bir incelik ve keskinlik kazanır. Gözler sonsuzluğu delip geçer gibidir. Kulak, kavranılması en güç sesleri, en keskin gürültüler içinde bile algılar. Sanrılar ortaya çıkmaya başlar. Dışınızdaki eşyalar korkunç görünüşlere bürünür; o zamana kadar hiç bilinmeyen biçimlerle karşınıza çıkarlar. Daha sonra çarpılıp bozulurlar, dönüşüme uğrarlar ve en sonunda varlığınızın derinliklerine işlerler ya da siz onların içine girersiniz. En garip ikirciklikler (tereddütler), en açıklanamayan fikir aktarımları, kendilerini gösterirler. Seslerin bir rengi olur, renklerin bir müziği. Bakarsınız müzikal notalar birer sayı oluvermişlerdir ve kulağınızdan müzik akıp geçtiği sürece, şaşırtıcı aritmetik hesaplarını ürkütücü bir hızla çözüverirsiniz. Oturmuş, piponuzu içiyorsunuzdur; piponuzun içine oturmuş sanırsınız kendinizi, piponuz sizi içiyordur; mavi bulutlar biçiminde tüten sizsinizdir. Burada kendinizi iyi hissedersiniz, ama bir şey kafanızı kurcalar ve sizi kaygılandırır: Piponuzdan çıkabilmek için ne yapacaksınız? Bu imgelem yaşamı sonsuzca sürer. Büyük bir çabaya mal olan bir zihin açıklığı molası size saate bakmak fırsatını verir. Anlarsınız ki sonsuzluk bir dakika sürmüştür. Ama başka bir düşünce akımı sizi alır götürür; bir dakika içinde sizi canlı burgacına alır ve bu dakika da gene bir sonsuzluk olacaktır. Zaman ve varlığın orantıları (boyutları), sayısı belirsiz kalabalıkla ve duyumların ve düşüncelerin şiddetiyle bozulmuştur. Bir saatlik sürede, birçok insan yaşamı yaşanır. Peau de Chagrin'in konusu da işte budur. Organlar ile hazlar arasında artık bir denklem yoktur.
Diğer Charles Baudelaire Sözleri ve Alıntıları
- Kimi insanlar vardır, hep seyirci kalırlar.
- Gerçekten de ölçüsüzce ve acımasızca yoruyorsunuz beni.
- Bazı bazı size gerçek acının ne olduğunu öğretmek geliyor içimden.
- Yalnızlığını kalabalıkla doldurmasını bilmeyen kişi, telaşlı bir kalabalık içinde yalnız olmasını da bilmez.
- Bu dünyanın mutlularına bazı bazı kendi mutluluklarından daha üstün, daha geniş, daha derin mutluluklar bulunduğunu anımsatmakta yarar vardır, yalnızca budala gururlarını sarsmak için bile olsa.
- Çocuk gürültücüdür, bencildir, ne sevecenlik bilir, ne sabır; salt hayvan gibi, köpek gibi, kedi gibidir, yalnız acılara sırdaş bile olamaz.
- Bırak da uzun, uzun, uzun süre içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada.
- Ruh ne denli hırslı, ne denli inceyse, düşler de gerçekleşebilecek olandan o denli uzaklaşır.
- Nerdeyse tüm mutsuzluklarımız odamızda kalmayı bilememiş olmamızdan geliyor başımıza.
- Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken zamanın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız.