Didem 'le ilgili şeyler ... Müjde Bilir Sombahar dergisinde yayımlanan şiirleriyle tanıdım onu. AylaAbla'ya. verdiği öğütleri, Mr. Parkinson'un yaşadığı depremi sevmiştim. Izmir'de yaşadığını öğrendim sonra. Bu gizemli şair hakkında başkaca bir şey bilinmiyordu. Bir dizi uğraşıdan sonra onu bulabildim. Telefonda tanıştık Didem'le. 1995 yılı sonbaharıydı. Konuşmanın başında ikimiz de mahcuptuk nedense. Ama ne olduysa, iki cümle sonra kaynaşmış, dördüncü cümlede buluşmaya karar vermiştik. Peki ama nasıl tanıyacaktık birbirimizi? Cep telefonu, internet gibi şeyler yoktu çünkü ... Buluşma yerine, Belgin Doruk şapkasıyla gelmeyi teklif etti önce ... ya da boynumuzda bir eşarp uçuşmalıydı. Eski bir Türk filminin içine dalmıştık sanki... epey gülüştük. Bir sürü fikir ürettikten sonra, elimizde kırmızı bir gül olmasına karar vermiştik. Kim daha önce gelirse Sevinç Pastanesi'nin önünde bekleyecekti. Bir Cumartesi günü, saat tam bir buçukta, işte or'da ... Sevinç'in önünde bekliyordu beni. Elinde kırmızı bir gülle ..
Diğer Didem Madak Sözleri ve Alıntıları
- MAHALLEDE BOMBA PATLIYOR
Mahallemizde bomba patladı
Martılar çok uçtular
Mahallemizin çığırtkan gözyaşları olup havaya saçıldılar
Bu bir çocuk romanıydı, artık anlaşılmıştı
Çocuk sonunda ölecekti, geleneklerimize göre
Son duası olarak patlamış mısır sunacaktı tanrıya
Bu bir oyun romanıydı, bir araf
Sırtından bıçaklanacaktı daima çocuk
Sendemibrütüs balığı kızartacaktı şiirin kara tavasında
Yanında roka, üstüne tahin helvası
Şangır şungur bir romandı bu, anlaşılmıştı
Gözlerdeki buğu camlar gibi kırılıp inecekti aşağıya.
Biz de ölmüş olabilirdik dedi Leman
Bu söz nedense aklımda kaldı.
Bazı geceler uyanıp sigara içiyorum karanlıkta
Odamdaki aynada yanıp sönen küçük kırmızı bir yıldızım
Musevi bir kadının ruhu dolaşıyor evde, ya da Müslüman
Ya da ateist bilmiyorum
Gelip yamuk tabloları düzeltiyor, biraz çorba içiyor mutfakta
Sanırım yağmuru yapısalcı bir yaklaşımla karşılıyor
Saçma bir kadın, anlaşılmaz
Ama iyidir saçmalamak dostlarını satmaktan
İyidir adanmak, yalandan
Bir çocuk romanı olarak anlaşılmıştım artık. - MAHALLEDE BOMBA PATLIYOR
Mahallemizde bomba patladı
Martılar çok uçtular
Mahallemizin çığırtkan gözyaşları olup havaya saçıldılar
Bu bir çocuk romanıydı, artık anlaşılmıştı
Çocuk sonunda ölecekti, geleneklerimize göre
Son duası olarak patlamış mısır sunacaktı tanrıya
Bu bir oyun romanıydı, bir araf
Sırtından bıçaklanacaktı daima çocuk
Sendemibrütüs balığı kızartacaktı şiirin kara tavasında
Yanında roka, üstüne tahin helvası
Şangır şungur bir romandı bu, anlaşılmıştı
Gözlerdeki buğu camlar gibi kırılıp inecekti aşağıya.
Biz de ölmüş olabilirdik dedi Leman
Bu söz nedense aklımda kaldı.
Bazı geceler uyanıp sigara içiyorum karanlıkta
Odamdaki aynada yanıp sönen küçük kırmızı bir yıldızım
Musevi bir kadının ruhu dolaşıyor evde, ya da Müslüman
Ya da ateist bilmiyorum
Gelip yamuk tabloları düzeltiyor, biraz çorba içiyor mutfakta
Sanırım yağmuru yapısalcı bir yaklaşımla karşılıyor
Saçma bir kadın, anlaşılmaz
Ama iyidir saçmalamak dostlarını satmaktan
İyidir adanmak, yalandan
Bir çocuk romanı olarak anlaşılmıştım artık. - "hiçbir takım tutmuyorum, yıldızların takımından başka"
- "Öyle çok şimşek çaktı ki gece / Ben sonu Z harfi olarak düşündüm / Son harfi olarak / Ben Zeni düşündüm ahbap." [s. 112]
- Ey beni dili kesik bir korku filmine esas kız yapan hayat!
Bak küfrün sokaklarında lambalar yandı.
Ben sesleri birbirine uyduğu için yalnızca perşembeleri endişelenen bir şair değilim. Bilesin ki devamlı endişeliyim. Bilhassa pazarları. - İç sıkıntımla çektirdiğimiz bu fotoğrafta,
Aynı vampir gibi çıkacağız. - İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
- Sen de bilirsin ya Allah
Dayanabileceği kadar acı verirmiş insana. - Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı'ya:
Olanlar oldu Tanrım
Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla! - Keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydım.