Canlılık, senin gözünde, güvenlikten daha büyük bir anlam taşıdığı zaman yaşamın güzel ve güvenlikli olacak; sevgi, paradan önemli, özgünlüğün parti çizgisi ya da kamuoyundan daha önemli, Beethoven ya da Bach?ın ruhsal durumu, senin varlığının tümünün ruhsal durumu olduğu an güzel olacak yaşamın-, düşüncelerin uyumlu, duyguların tutarlı olduğunda, özel yeteneklerini zamanında gördüğün ve artık yaşlandığını zamanında kabul ettiğin vakit, büyük savaşçıların yaptığı kötülükleri değil de, büyük adamların düşüncelerini içinde duyabildiğin an, çocuklarının öğretmenlerine politikacılardan çok daha fazla ücret verildiği an, kadınla erkek arasındaki sevgiye, bir evlenme cüzdanına gösterdiğinden daha büyük saygı duyduğun zaman güzel olacak yaşamın. Hangi konularda yanlış düşündüğünü -bugün olduğu gibi yanlış onarılmaz hale gelmeden- zamanında yakalarsan, gerçekleri duyduğunda yüreğinde bir canlılık, içinde bir aydınlık duyar, biçimsel ve yapmacık kurallardan kaçarsan, iş arkadaşlarınla diplomatlar aracılığıyla değil de doğrudan doğruya ilişki kurduğun an, yeni yetişmiş kızının sevgiden duyduğu mutluluk seni öfkelendirmek yerine sevindirirse, insanların, cinsel organlarıyla oynayan çocukları cezalandırdıkları günler çok gerilerde kalmış ve sen ?hey gidi günler? diyerek başını sallıyorsan, sokaktaki tüm insanların yüzünden özgürlük okunduğu, üzüntü ve sefalet yerine canlılık ve neşe fışkırdığı gün, insanlar, bu dünya üzerinde artık içeri çekilmiş, kasılmış karınları ve ölü cinsel organlarıyla yürümediği gün mutluluğunun başladığı gün olacaktır. (151)
Diğer Wilhelm Reich Sözleri ve Alıntıları
- Başka bir biçimde yaşayabileceğini düşünmeye cesaret
edemiyorsun: Koyun gibi güdülmek yerine özgür yaşamak, taktikler uygulamak yerine açık davranmak, bir hırsız gibi gecenin karanlığında sevmek yerine açık açık sevebilmek düşüncelerine yer vermiyorsun
kafanda. Kendini küçümsüyorsun, Küçük Adam.
....
Çünkü büyük adam, sana benzmez; yaşamının amacı yığın yığın para biriktirmek, ya da kızlarını toplumsal konumu iyi birileriyle doğru dürüst evlendirmek, ya da bir siyasal göreve atanmak, adının başına bir yığın büyük sözcükler eklemek ya da Nobel Ödülü almak değildir. Bu nedenle, büyük adam sana benzemediğinden ona bir «dâhi» ya da «garip» dersin. Oysa o, bir dâhi olmadığını, yalnızca bir yaşayan canlı olduğunu söyleyecektir.
....
Çünkü sen «halk», «kamuoyu» ve «toplumsal bilinç»sin. Bunların sana yüklediği dev sorumluluğun ne olduğunu içtenlikle, dürüst olarak düşündün mü hiç Küçük Adam?
....
Yaşamdan mutluluk istiyorsun, ama güvenlik çok daha önemli sana göre. Güvenliğin uğruna belini kırmaya, canını vermeye hazırsındır. Mutluluk yaratmayı, onun tadını çıkarmayı ve korumayı hiçbir zaman öğrenmemiş olduğundan, başı dik bir bireyin yürekliliği nedir, bilemezsin.
....
Mutluluk, uğrunda çalışılmasını gerektirir; mutluluk gökten yağmaz, kazanılır. Oysa sen mutluluğu yalnızca yalayıp yutmak istiyorsun; bu yüzden senden kaçıyor o da; senin kendisini kemirmeni, yutmanı istemiyor. - "Köpeğim seni kokladı , neşeyle zıpladı .İyi bir cins köpek olduğunu hemen anladın ve şöyle dedin:
Onu zincire vursana huysuzlaşsın havlasın ? Bu köpek gereğinden çok dostluk gösteriyor insana.
Zincire vurulmuş huysuz bir köpek istemiyorum ben dedim.Huysuz köpekleri sevmem.
Ey zavallı küçük oduncu , bu dünyada senden daha çok düşmanım var ama gene de , herkese dostça davranan , doğallığını yaşayan bir köpeği yeğliyorum ; düşmanlardan korunmak için olsa bile , bir köpeğe acı çektirmek , onu bozmak istemiyorum." - Başka bir biçimde yaşayabileceğini düşünmeye cesaret
edemiyorsun: Koyun gibi güdülmek yerine özgür yaşamak, taktikler uygulamak yerine açık davranmak, bir hırsız gibi gecenin karanlığında sevmek yerine açık açık sevebilmek düşüncelerine yer vermiyorsun
kafanda. Kendini küçümsüyorsun, Küçük Adam.
....
Çünkü büyük adam, sana benzmez; yaşamının amacı yığın yığın para biriktirmek, ya da kızlarını toplumsal konumu iyi birileriyle doğru dürüst evlendirmek, ya da bir siyasal göreve atanmak, adının başına bir yığın büyük sözcükler eklemek ya da Nobel Ödülü almak değildir. Bu nedenle, büyük adam sana benzemediğinden ona bir «dâhi» ya da «garip» dersin. Oysa o, bir dâhi olmadığını, yalnızca bir yaşayan canlı olduğunu söyleyecektir.
....
Çünkü sen «halk», «kamuoyu» ve «toplumsal bilinç»sin. Bunların sana yüklediği dev sorumluluğun ne olduğunu içtenlikle, dürüst olarak düşündün mü hiç Küçük Adam?
....
Yaşamdan mutluluk istiyorsun, ama güvenlik çok daha önemli sana göre. Güvenliğin uğruna belini kırmaya, canını vermeye hazırsındır. Mutluluk yaratmayı, onun tadını çıkarmayı ve korumayı hiçbir zaman öğrenmemiş olduğundan, başı dik bir bireyin yürekliliği nedir, bilemezsin.
....
Mutluluk, uğrunda çalışılmasını gerektirir; mutluluk gökten yağmaz, kazanılır. Oysa sen mutluluğu yalnızca yalayıp yutmak istiyorsun; bu yüzden senden kaçıyor o da; senin kendisini kemirmeni, yutmanı istemiyor. - "Köpeğim seni kokladı , neşeyle zıpladı .İyi bir cins köpek olduğunu hemen anladın ve şöyle dedin:
Onu zincire vursana huysuzlaşsın havlasın ? Bu köpek gereğinden çok dostluk gösteriyor insana.
Zincire vurulmuş huysuz bir köpek istemiyorum ben dedim.Huysuz köpekleri sevmem.
Ey zavallı küçük oduncu , bu dünyada senden daha çok düşmanım var ama gene de , herkese dostça davranan , doğallığını yaşayan bir köpeği yeğliyorum ; düşmanlardan korunmak için olsa bile , bir köpeğe acı çektirmek , onu bozmak istemiyorum." - Canlıyı "ruhsal veba"ya karşı korumakla yükümlü kişi, Amerika'da ve başka yerlerde sahip olunan söz özgürlüğünü, en azından "ruhsal veba"nın bunu kötülük için istismar ettiği ölçüde, iyilik için kullanmayı öğrenmelidir. Fikir özgürlüğünde eşit hak koşuluyla, sonuçta rasyonal (ussal) olan kazanacaktır. Bu, büyük bir umuttur.
- "Bir fıçı gibi olduğun, bir fıçı gibi düşündüğün, bir fıçı gibi eğittiğin için, yapaylığını sahte gülümsemenin ardına gizliyorsun."
- Vaktinden önce ciddi ve karamsar bir çocuk oldum, dolayısıyla bugün bile yaşımın hazlarını özlerim
- Başka bir biçimde yaşayabileceğini düşünmeye cesaret edemiyorsun : Koyun gibi güdülmek yerine özgür yaşamak, taktikler uygulamak yerine açık davranmak, bir hırsız gibi gecenin karanlığında sevmek yerine açık açık sevebilmek düşüncelerine yer vermiyorsun kafanda. Kendini küçümsüyorsun, küçük adam
- Gerçekten büyük bir adamı algılayacak duyu organı yok sende. Büyük adamın nasıl olduğu, nasıl acı çektiği, ne özlemler duyduğu, öfkeden nasıl kudurduğu ve senin için yaptığı savaş, sana yabancı
- Sen "halk'sın", " kamuoyu'sun" ve " toplumsal bilinç'sin". Bunların sana yüklediği dev sorumluluğun ne olduğunu içtenlikle, dürüst olarak düşündün mü hiç küçük adam ?